| Evet, Hakimin yetişkin mahkemesinde kafaleti reddetmesi için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | نعم, لا أرى سبباً يجعل القاضي في محكمة للبالغين يرفض الكفالة |
| Adam bugüne kadar kendisine söylenen hiçbir şeyi yapmadı. Bugünden sonra yapması için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | لم ينفذ أية أوامر لا أرى سبباً أن يبدأ الآن |
| Eğer bana bu şekilde davranılacaksa burada kalmam için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | لا أرى سبباً لبقائي هنا إن كانت تلك هي الطريقة التي أعامل بها |
| Arkadaşlarımın fikirleri benimkinden farklı değilse eğer istediğinizi yapmak için bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | إلا إذا كان يختلف معي زُملائي هُنا لا أرى سبباً للنظر في طلبك |
| Bunu kaba bir adamla.. ..ve sönük bir kadınla paylaşmak için bir neden görmüyorum. | Open Subtitles | لا أرى سبباً لاقتسام النقود مع ذلك الفظّ و تلك المملة |
| Ama sözüne güvenmemek için bir sebep görmüyorum. | Open Subtitles | ولكني لست أرى سبباً يمنعنني من الوثوق في كلمتك. |
| Harika bir aşçı olduğun açık ve kendi yerin olduğunda kesinlikle orada yerim, ama menümüzü değiştirmek için hiç bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | ،من الواضح أنك طباخٌ ممتاز ... و عندما تحصل على مطعمك الخاصه ،سآكل هذا حتماً لكنني لا أرى سبباً مقنعاً لتغيير قائمتي |
| Bir çok prosedür hatasını barındıran bu dava dosyasının yeniden açılmaması için, hiç bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | لا أرى سبباً لعدم إعادة فتح قضية التي ملوثة كثيراً بالأخطاء الإجرائية. |
| Evlenmemeleri ve çocuk yapmamaları için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | لا أرى سبباً يمنعهم من الزواج ويربّون عائلة من باروكات جميلة |
| Şimdi bunu değiştirmek için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | نعم، لذا أنا لا أرى سبباً لتغيير الأمور الآن |
| Annem artık iyi ve ertelemek için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | والدتي تحسنت مجدداً ولا أرى سبباً للتأجيل |
| Ama bu işin durması için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | لكنّني لا أرى سبباً لمَ يجب أن يتوقف كلّ هذا العمل. |
| Ama bu işin durması için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | لكنّني لا أرى سبباً لمَ يجب أن يتوقف كلّ هذا العمل. |
| Sonunda oradan kurtulduk ve bunu değiştirmek için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | وأخيراً تحررنا منها لا أرى سبباً لتغيير ذلك |
| İlk parayı ben verdim, şartlar çok güzel bundan vazgeçmek için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | أنا أول مَن سيتقاضى المال واتفقت معهم على شروط لصالحي ولا أرى سبباً لإيقاف ذلك |
| Savunma avukatı olarak devam etmemeniz için bir sebep göremiyorum, Albay Drummond. | Open Subtitles | إننى لا أرى سبباً أن "الكولونيل " دراموند لا يكمل الدفاع عن المتهم |
| Son ödemeler de yapıldı. İşleri tamamlamamak ya da daha fazla konuşmak... için bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | تم تسديد الدفعات النهائية كلها ولا أرى سبباً لعدم تنفيذ المهام |
| Aramızda gerginlik olduğunu biliyorum ama şu anki anlaşmamızın bozulması için bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | أدرك أنّ هناك بعض التوتر بيننا لكنْ لا أرى سبباً لنسقط بفخ الكراهية |
| Aramızda gerginlik olduğunu biliyorum ama şu anki anlaşmamızın bozulması için bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | أدرك أنّ هناك بعض التوتر بيننا لكنْ لا أرى سبباً لنسقط بفخ الكراهية |
| Ama siz hiç merak etmeyin. Cezai bir harekete geçmek için bir neden görmüyorum. Elimizde çok daha insancıl bir yaptırım varken hem de! | Open Subtitles | .ولكن لا تقلق, لا أرى سبباً لمعاقبتها ليس في حال وجود معالجة نفسية لها |
| Ve burada kalman için başka bir sebep görmüyorum. | Open Subtitles | لذلك لا أرى سبباً لبقائك هنا |