"أريتها" - Traduction Arabe en Turc

• gösterdim
• gösterdin
• gösterdiğim
• gösterdiğimde
• gösterdiniz
• göstermişsin

Evrendeki tüm bilgelere gösterdim. Kimse bilemedi.
لقد أريتها لكل شخص حكيم فى الكون لم يتمكن أحد من إخبارى ما تعنيه

Ben de onlara bulduğum çöplüğü gösterdim.
لذا أريتها هذا المكان القذر المهجور الذي عثرت عليه

Hayır, öyle yaptığında bir şeye değer verdiğini gösterdin.
كلاّ، عندما فعلت ذلك، أريتها أنك تهتم لشيء ما.

Umarım kullanmak zorunda kalmazsın, fakat ona nasıl kullanılacağını gösterdin, değil mi?
أتمنى ألا تضطري إلى استعماله لكنك أريتها كيف تستعمله، صحيح؟

Kafedeki tezgahtar kadın gösterdiğim fotoğraftan Rusk'ı teşhis etti.
المرأه التى تقف خلف الطاوله فى المقهى تعرفت فعلا على راسك من الصوره التى أريتها لها

Bunu ona gösterdiğimde birisinin ona bir tuzak kurduğuna emin olmuştu.
عندما أريتها ذلك، كانت مُقتنعة أنّ هُناك شخص يُحاول الإيقاع بها.

- Polise gösterdiniz mi? - Hayır.
هل أريتها للشرطة ؟

Neyse, yardımcı editörle görüşürken ona Central Park'ta çektiğim fotoğrafları da gösterdim.
، على أيةِ حال عندما كنتُ مع مساعدة المحرر أريتها صورًا حقيقة من الحديقة المركزية

Kieko ondan hoşlanmadığını sanıyordu ama içinde bulunduğun kitabı ona gösterdim, şimdi ne düşündüğünü pek kafaya takmıyor.
كيكو تعتقد أنك لا تحبها و لكني أريتها ذلك الكتاب عنك و الآن هي لا تهتم ما هو رايك

Bizimkilere çoktan gösterdim.
لقد أريتها بالفعل لوالدي. لقد غضبوا فحسب.

Yemeğe gelmek istediğini sandığım için ona mönüyü gösterdim.
أريتها قائمة الطعام لأنني خِلتها ستأتي لتتناول العشاء معنا.

Ve bir keresinde sarhoş olduğumuzda bana göğüslerinden birini gösterdi, ben de ona benimkilerden birini gösterdim.
وذات مرة عندما كانت مخمورة أرتني واحداً من ثدييها لذلك أريتها واحداً عندي

Ona gösterdim ve çiğnediği yeminleri hatırlattım.
أريتها إياه لأذكره بالعهود التي كان ينقضها وبالإلتزامات التي كان يتفاخر بها أمام الرب

Ona mektup ve biletleri gösterdin.
و أريتها الرسائل و تذاكر الطائرة

Çok güzel tatlım. Andy Amca'na gösterdin mi?
هذا عظيم يا عزيزي هل أريتها لعمك أندي؟

Leziz. Görünüşe göre ona şefin kim olduğunu gösterdin.
لذيذ، يبدو أنك أريتها جانبك الشرس

Mesele nedir sen ona gerçek aslanımı gösterdin.
ما الخطب؟ يبدو أنك أريتها أسد حقيقي.

Gününü gösterdin ona, değil mi?
او,حسنا, أريتها ذلك , اليس كذلك ؟

Sana gösterdiğim öldürülen CIA ajanlarının dosyalarından birini çıkartmıştım.
تلك الملفات التى أريتها لكى لضباط وكالة المخابرات المركزية الذين قتلوا؟ استبعدت واحداً.

Sana gösterdiğim yerde durduğundan emin ol.
تأكدي أن تبقي في المنطقة التي أريتها لكِ.

Bunlar yargıca gösterdiğim fotoğraflar, alabilir miyim?
هل يمكنني استرجاع الصور التي أريتها للقاضي؟

Babama ödülümü gösterdiğimde onu çöpe attı.
أريتها لوالدي، و لكنه ألقى بها في القمامة

Ona fotoğraf albümünü gösterdiniz mi?
هل أريتها ألبوم الصور؟

Ona bilekliğini göstermişsin.
لقد أريتها جهاز تعقبك