| Kalıyorum, çünkü tek oğlumla biraz daha vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | سأبقى لأني أريد تمضية وقت رائع مع إبني الوحيد |
| Dişlek ile zaman geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد تمضية الوقت مع الأسنان الحادة. |
| Sadece hayatımı seninle geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد تمضية بقية حياتي معكِ |
| Ben de Çılgın Jerry'le takılmak istiyorum Ev Kuşu Jerome'la değil. | Open Subtitles | حسن، أريد تمضية الوقت مع جيري المجنون و ليس جيريمي الذي يبقى في منزله |
| Ve takılmak istiyorum demişti | Open Subtitles | لكني أود فعلاً تمضية الوقت معك و أنا أريد تمضية الوقت معي أيضاً حسناً... |
| Herkes onlara bakıp "Bu yanlış, bu iğrenç, bu mide bulandırıcı diye düşünürken karşısında durup "Hayatımın kalanını seninle geçirmek istiyorum," demek... | Open Subtitles | أقصد، أن يقف ويقول "أريد تمضية بقية حياتي معك" بينما ينظر الجميع إليهما ويقولون... هذا خاطئ، هذا مقزز، هذا شئ مَرَضي |
| Cadılar Bayramını seninle geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد تمضية عيد القديسين معكِ. |
| Onunla zaman geçirmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | أريد تمضية الوقت معها |
| Hâlâ seninle takılmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد تمضية الوقت معك. |