| Onu tişörtlerin üzerinde, parklardaki bankların üzerinde görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد رؤيته بالقمصان أريد رؤيته في كراسي المنتزهات |
| Ama birini öldürdüğümü söylüyorlarsa, cesedi görmek istiyorum. | Open Subtitles | لكن لو يقولون بانني قتلت شخص ما، أريد رؤيته. |
| Ve umarım içinizden bazıları gerçekten görmek istediğim bu oyunu gelecek sene yaratmak için ilham almıştır. | TED | وأرجو أن يُلهم بعض منكم للعام القادم لصنع هذا، الذي أريد رؤيته حقاً. |
| - Donald, görmek istediğim de sendin. 20 öğrenci 20 değişik şekilde anlattı. | Open Subtitles | أنت يارجل من أريد رؤيته تحدثت الى 20 طفل واخبرونى بـ20 رواية |
| Ben onu trende görmek istemiyorum. Umarım sonsuza kadar burada kalır. | Open Subtitles | لا أريد رؤيته فى قطار أتمنى ان يبقى هنا للأبد |
| Ama bu onu mutlu görmek istemiyorum anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أنني لا أريد رؤيته سعيداً |
| Eğer Day-Day geri gelirse, onu görmek istediğimi söyleyin... çünkü bebek bakım dersleri Çarşamba günü başlıyor. | Open Subtitles | إذا رجع داي داي قل له أني أريد رؤيته لأن جلسات الحضانه للطفل تبدأ يوم الأربعاء |
| Ben de dahil olmak istiyorum. Benim ipucum, öldüğünü görmek isterim. | Open Subtitles | أترى، أريد الاشتراك أنه دليل، أريد رؤيته يموت |
| Bu yüzden onu ne sokaklarımda ne de kilisemde görmek istiyorum. | Open Subtitles | لذا أنا لا أريد رؤيته على شارعي أو في كنيستي |
| Adı Jeremiah Mercer, ve onu hemen görmek istiyorum! | Open Subtitles | إسم زوجى جيرمايا ميرسا وأنا أريد رؤيته الآن |
| Ben de İsa'yı görmek istiyorum ama bu gece değil. | Open Subtitles | أريد رؤية السيد المسيح لكن لا أريد رؤيته الليلة |
| Daha fazla direnmemize gerek yok. görmek istiyorum. | Open Subtitles | لابأس، ليس علينا صد الأمر اكثر، أريد رؤيته |
| Benim görmek istediğim tek insan U.S. elçisi. Hemen müdürü göreceksin. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي أريد رؤيته هو شخص من سفارة الولايات المتحدت الأمريكية. |
| Şuradan sağa dön. görmek istediğim biri var. | Open Subtitles | اسلك هذا الطريق، من هنا هناك شخص ما أريد رؤيته |
| - Ne? Evet, eğer görmek istediğim en son kişi kapıdan girseydi tek bir kelime bile etmezdim. | Open Subtitles | نعم،فآخر شخص أريد رؤيته يعبر هذا الباب،يجب علي الا أقول كلمة واحدة |
| Onu bir daha asla görmek istemiyorum! Onurum söz konusu. | Open Subtitles | لا أريد رؤيته ثانية أبداً إنها مسألة شرف |
| Ekselansları'nın sorunlu bir mizacı var ve ben de onu bir daha burada görmek istemiyorum. | Open Subtitles | سموه لديه طابع مزعج وأنا لا أريد رؤيته هنا مجددا, مطلقا |
| Öldüğünü görmek istemiyorum! | Open Subtitles | ليس الليلة التي مات فيها لا أريد رؤيته يموت |
| Senin göstermek istediğini değil, kendi görmek istediğimi görmek için. | Open Subtitles | لكى اري ما أريد رؤيته و ليس ما تريدنى أن اراه |
| Charles'a, işi bittiğinde onu görmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبر تشارلز أني أريد رؤيته عندما ينتهي من هذا |
| Bunların hepsinin gece yarısı olması gerekiyor ama mümkünse şimdi de görmek isterim. | Open Subtitles | كل هذا سيحصل في منتصف الليل ولكن أريد رؤيته الآن إذا أمكن |
| Onu bir daha asla görmek istemem. | Open Subtitles | أنا واثقة أنني لا أريد رؤيته ثانيةً |
| Onu görmek istemediğimi söyledim. Yeni adresimi vermedim. | Open Subtitles | قلت له أني لا أريد رؤيته لم أعطه حتى عنواني الجديد |
| Sandığı açın. Onu görmeliyim. | Open Subtitles | افتحوا الصندوق، أريد رؤيته! |
| Yok, sadece görmem gerek. | Open Subtitles | كلا,أريد رؤيته فقط. |