- Rahatsızlık vermek mi? | Open Subtitles | - أنت أزعجتني ؟ ! ، |
Tabii ki rahatsız ediyorsun! | Open Subtitles | بالطبع أنك أزعجتني للغاية. |
Hey, aptal. Neden beni rahatsız ediyorsun? | Open Subtitles | لم أزعجتني أيها الغبي؟ |
- Hayır, beni rahatsız eden ayağım değil, Brooke. | Open Subtitles | لا,ساقي لا تزعجني أنها بروك هي التي أزعجتني |
Dün gece beni rahatsız eden 3 şey vardı. | Open Subtitles | كانت هناك ثلاثة أشياء أزعجتني ليلة البارحة: |
ES: Hawaii'de otururken yıllar öncesinde istihbaratta çalışıyorken beni rahatsız eden çok fazla şey gördüm. | TED | إد: أنت تعرف عندما كنت مقيمًا في هاواي وخلال السنين الماضية عندما عملت مع جهاز الإستخبارات رأيت العديد من الأشياء التي أزعجتني |
Beni rahatsız eden söylenişi değil tam olarak. | Open Subtitles | لم تكن طريقة اللفظ التي أزعجتني |
Sertlik beni rahatsız etse, işimi yapamazdım. | Open Subtitles | إذا أزعجتني الأمور العنيفة، لن أكون مناسبة لأداء عملي. |