| Öğretmenime lavaboya gidebilir miyim dedim. | Open Subtitles | استأذنتُ أستاذتي لو كان بإمكاني الذهاب للحمام |
| Ya da otuz bir çekerken bulursunuz. Özellikle de İngilizce Öğretmenime. | Open Subtitles | أو الاستمناء، بتخيّل أستاذتي في الإنجليزية عادة. |
| Şimdi ben ne yapacağım, Öğretmenime ödevimi abim yedi mi diyeceğim? | Open Subtitles | ماذا يفترض بي أن أفعل الآن أأخبر أستاذتي بأن أخي أكل فرضي؟ |
| Bu arada Öğretmenim yarın seninle görüşemeyecekmiş. | Open Subtitles | بالمناسبة، تقول لك أستاذتي أنها لن تتمكن من رؤيتك اليوم |
| Ağlamıyorum. Patronum, Öğretmenim olabilirsin ve belki de fazla ileri gidiyorum ama sen ve ben, biz aynı geminin yolcularıyız. | Open Subtitles | لست كذلك ربما تكونين مديرتي و أستاذتي |
| Fransızca hocam dışında, okulda kimse benimle konuşmuyor. | Open Subtitles | عدا أستاذتي في الفرنسي لا أحد يتحدث معي في المدرسة |
| Bunun birazını gerçekten kullanabilirim, dans hocam beni rahat bırakmıyor. | Open Subtitles | أستطيع حقاً الإستفادة بالقليل من ذلك الآن. أستاذتي للرقص، لا تكف عن مضايقتي. |
| Öğretmenime demek için bahçeye çıktım. | Open Subtitles | رجعتُ إلى السطح لأخبر أستاذتي |
| Öğretmenim kek yapmıştı. | Open Subtitles | صنعت أستاذتي حلوى |
| - Öğretmenim öyle söyledi. | Open Subtitles | أستاذتي قالت ذلك. |
| - Öğretmenim o benim. - Ve ne yapıyorsun bu gece? | Open Subtitles | إنّها أستاذتي |
| Dans hocam küçük Margot Fonteyn gibi olduğumu söylerdi. | Open Subtitles | أستاذتي للرقص أخبرتني أني كنت نسخة صغيرة لـ(مارغو فونتين). |