| Schill'in evinde yaşıyorum. Oradaki bekçiye sorun, beni tanır. | Open Subtitles | أسكن في عمارة شيل,اسالوا عني, إنهم يعرفونني |
| Tek kişilik odam olacaktı ama şimdi soyunma odasında yaşıyorum. | Open Subtitles | من المفترض أن احصل على غرفة فردية, و أسكن في غرفة تبديل ملابس. |
| 4.5 milyon dolarlık bir evde yaşıyorum, uğruna öleceğim bir eşim var. | Open Subtitles | أسكن في بيت فخم بـ 4 ونصف مليون دولار وعندي زوجة يمات لأجلها |
| Ben Denver'dayım. Buraya dün gece geldim. | Open Subtitles | أنا أسكن في (دينفير) أتيت إلى هنا الليلة الماضية |
| Biltmore'dayım. | Open Subtitles | منذ الصباح "أسكن في فندق "بالتمور |
| Bu apartmanda oturuyorum ve kendi doktorum var. Doktorum var ama öldü. | Open Subtitles | أسكن في هذة البناية ولدي دكتور لاكن لقد توفي لقد كنت حتار |
| Adeta müdür yardımcısının odasında yaşıyordum. | Open Subtitles | تقريباً كنت أسكن في مكتب المدير |
| Günaydın. Sokağın yukarısında yaşıyorum ve bunlardan birini aldık da. | Open Subtitles | صباح الخير، أسكن في أول الشارع و اشترينا واحدة مثل هذه |
| Birleşik Devletler'de sağlık hizmetleri alanında çalıştım. Amerika'nın sağlık hizmetleri başkenti olan Tenessee-Nashville'de yaşıyorum. | TED | لقد قمت بأعمال في مجال الرعاية الصحية في الولايات المتحدة -- أسكن في ناشفيل، تينيسي، عاصمة الرعاية الصحية في أمريكا |
| Üst katta yaşıyorum. Işıklar gitti. Ve sıcak suyum kalmadı. | Open Subtitles | أنا-أنا-أنا أسكن في الطابق العلوي و انقطعت الأنوار ولا يوجد عندي ماء دافيئ. |
| Ben Alex. Yan tarafta yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أليكس، أسكن في البيت المجاور |
| Hayır, ben de böyle bir köyde yaşıyorum. | Open Subtitles | كلاّ، أنا أسكن في قرية شبيهة بهذه |
| Ritz'de yaşıyorum. Komşuyuz aslında. | Open Subtitles | أنا أسكن في فندق الريتز نحن جيران |
| Çamaşırlıktaki bir çadırda yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أسكن في خيمه في غرفة الغسيل |
| 3319 Chapman'dayım ve... Bu acil bir durum. | Open Subtitles | أسكن في 3319 (شابمن) وهذه حالة طارئة |
| Du Sud Otoyolunun yanında büyük bir banliyöde oturuyorum. | Open Subtitles | أسكن في المباني السكنية الطويلة في الضاحية الجنوبية |
| Şehir dışında oturuyorum. | Open Subtitles | أستطيع الذهاب إلى أطراف المدينة، أيضاً أنا أسكن في أطراف المدينة. |
| 1962. Highland Park'da yaşıyordum. | Open Subtitles | في 1962 كنت أسكن في هايلاند بارك |
| Oradaydım. Ne oldu, evet, Chicago'da yaşıyordum. | Open Subtitles | أجل، لقد كنتُ أسكن في "شيكاغو". |