| Birlikte olmaya devam edeceğiz, ama başkalarıyla da çıkabiliriz. | Open Subtitles | سنظل نواعد بعضنا، لكن يمكننا مواعدة أشخاص آخرين. |
| başka insanlarla seks yapıyoruz, ama asla telefon ya da sıvı değişimi yapmıyoruz. | Open Subtitles | نحظى بممارسة الجنس مع أشخاص آخرين لكننا لا نتبادل السوائل أو أرقام التليفونات |
| Ve ölümünün arından, onunla birlikte kim bilir kaç kişi daha. | Open Subtitles | وبعدها سيموت جنباً إلى جنب مع أشخاص آخرين لا ندري عددهم |
| Dinle, tahminimce bu kavanozlarla ilgilenen başkaları da vardı, değil mi? | Open Subtitles | الاستماع، اه، وأنا مجرد تخمين أن هناك أشخاص آخرين هاجس هذه |
| başkalarının suça ortak olmasına dayalı bir iş alanı inşa ettiler. | Open Subtitles | لقد قاموا ببناء تجارة قائمة على أشخاص آخرين بارتكابهم لجرائم إلكترونية |
| Bu benzer değerleme sistemleri diğer insanlarla olan etkileşimleri değerlendirdiğimiz zaman yeniden düzenlenir. | TED | يعاد توزيع نفس أنظمة التقييم هذه عندما نقوم بتقييم التفاعلات مع أشخاص آخرين. |
| Ve onlara, 3'er kişiye yardımcı olmalarını söyle. | Open Subtitles | و أطلب من هؤلاء الثلاثة مساعدة ثلاثة أشخاص آخرين |
| Geçiçi ayrılık öneriyorum, bu sürede başkalarıyla çıkmanızı tavsiye ederim. | Open Subtitles | أوصي لكم بالانفصال المؤقت .. وخلال ذلك الوقت أنصحكم بمواعدة أشخاص آخرين |
| Sen de başkalarıyla tanışabilirsin. Evet. İnsanlardan hoşlanmam. | Open Subtitles | ــ يمكنكَ ملاقاة أشخاص آخرين أيضاً ــ نعم، أنا لا أحب الناس |
| Yani, apaçık, biz başkalarıyla da görüşüyoruz. | Open Subtitles | اقصـد من الوآضح أننــا نتوآعـد مع أشخاص آخرين |
| başka insanlarla da çıktım. Fakat kimse onun gibi olamadı. | Open Subtitles | كنت أواعد أشخاص آخرين ولكن لا أحد منهم كان مثلها |
| başka insanlarla fikirlerimizi paylaşabiliriz, ve onlar da yeni fikirler keşfettiklerinde, bizimle paylaşırlar. | TED | ويمكننا تبادل الأفكار مع أشخاص آخرين ، وعندما يكتشفونها ، يشاركوننا بها. |
| Bunu söyleyemezsin, çünkü burada üç kişi daha var. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع قول ذلك لأن هناك ثلاثة أشخاص آخرين هنا |
| Şunu da bilmiyor olabiliriz, suikast günü şüpheli olaylara şahit olan sizin gibi 8 kişi daha vardı. | Open Subtitles | من الممكن أنك لا تعلم شيئاً لكن هناك 8 أشخاص آخرين مثلك رأوا شيئا مريباً، يوم الإغتيال |
| Beni başkaları ile eşleştirmek için kullanılanın yüzeysel veri olduğunu bildiğim için kendi sorularımı kendim sormaya karar verdim. | TED | و علما أنه كانت هناك بيانات سطحية، تستعمل لمطابقتي مع أشخاص آخرين قررت بدلا من ذلك أن أطرح أسئلتي الخاصة. |
| İnsanlar yasalarca yönetilmeli, başkalarının iradesine göre değil. | Open Subtitles | الناس سوف يتم حكمهم بالقانون و ليس بإرادة أشخاص آخرين |
| Yani insan ilk ayında hala diğer insanlarla yatıp kalkar. | Open Subtitles | أعني ،في هذه المرحلة أنت لا تزال تواعد أشخاص آخرين |
| Ve onlara, 3'er kişiye yardım etmelerini söyle. | Open Subtitles | و أطلبي منهم مساعدة ثلاثة أشخاص آخرين |
| Riviera'ya gittiğinden beri, altı kişiyi daha işten çıkardık. | Open Subtitles | منذ أن ذهبت إلى الريفيرا أضطررنا أن نسرح ستة أشخاص آخرين |
| Biz dağ olduk, elmalar, yıldızlar ve diğer insanları dizi olduk. | TED | قد كنا جبالا وتفاحات ونجوما نابضة وركب أشخاص آخرين. |
| Bu şehre bir sene önce geldi. Galiba 4 veya 5 kişiyle beraberdi. | Open Subtitles | أتى إلى هذه المدينة قبل سنة, ربما مع أربعة أو خمسة أشخاص آخرين. |
| Onun başkasıyla olması beni geriyor ama sana çoktan alışmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | أتوتر من تواجدها مع أشخاص آخرين ولكن يبدو أنها ارتاحت لك بالفعل |
| Kendimi bildim bileli başkalarına bağımlı bir insandım. | Open Subtitles | و إلى الحد الذى تسعفنى فيه الذاكرة ، فقد اضطررت للتعويل على أشخاص آخرين |
| başka insanlar da bunları yaşıyor, intihar etmene gerek yok der. | Open Subtitles | أشخاص آخرين تذهب من خلال نفس ولست بحاجة لقتل نفسك. |
| Deli olmak, insanların başkalarını öldürmesine neden oluyor. | Open Subtitles | الجنون هو مايدفع الأشخاص لقتل أشخاص آخرين |
| Gündüz ABD'ye ait olan kentle, geceleyin diğer insanlara ait olan kent. | Open Subtitles | واحد خلال النهار ينتمي لنا، واحد في الليل ينتمي إلى أشخاص آخرين. |