| Orada hayallerini yaşamaya çalışan insanlar var aslında. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه كان كذلك ثمة أشخاص يحاولون أن يعيشون أحلامهم |
| Ama beni aramaya çalışan insanlar var. | Open Subtitles | ولكن هناك أشخاص يحاولون البحث عني |
| Nitekim, onu öldürmeye çalışan insanlar var, haksız mıyım? | Open Subtitles | مع ذلك، هناك أشخاص يحاولون قتلها، صحيح؟ |
| Dışarıda beni öldürmeye çalışan insanlar var. | Open Subtitles | هناك أشخاص يحاولون قتلي |
| Evet, peşimde beni öldürmek isteyen insanlar var. | Open Subtitles | أجل لدي أشخاص يحاولون قتلي |
| ...onu incitmek isteyen insanlar var. | Open Subtitles | و هناك أشخاص يحاولون إيذائها |
| Yardım etmeye çalışan insanlar. | Open Subtitles | أشخاص يحاولون المساعدة |
| Lucy, aşağıda bize zarar vermek isteyen insanlar var. | Open Subtitles | لوسي) ، هناك أشخاص يحاولون) الحاق الآذىًّ بنا في الأسفل |