Bir haftaya aynı kamyonette öleceklerini söyledin. | Open Subtitles | لقد أشرتِ إنهم سوف يموتون .بنفس الشاحنة بعد إسبوع |
- Peynire bayılırım. - Sevmediğini söyledin. | Open Subtitles | ـ (بيرسي)، إنني أعشق الجبن ـ أشرتِ إنّك لا تتناوليه |
Ve evinin "Reno'ya yakın" olduğunu söyledin. | Open Subtitles | وأنتِ أشرتِ للمنزل بـ"مُنتصف الطريق إلى (رينو)". |
Bardaki o götverenlerin geleceklerini bildiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أشرتِ مُسبقاً إنّك أستبصرتِ .مصير هؤلئك الأوغاد في الحانة |
Geçen gece direkte bir delik gördüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | أشرتِ البارحة بإنكِ رأيتِ ثقب في العمود. |
Evet... Bunu söylemiştin. Yani Lisa aslında bir ölüm makinesi. | Open Subtitles | نعم لقد أشرتِ لذلك |
Daha sonra o gün, Ben'e tedaviye devam etme ihtimalinden bahsettiğini söyledin. | Open Subtitles | لاحقاً في ذلك اليوم، أخبرتيني بإنّكِ أشرتِ إلى (بن) بإمكانية المزيد من العلاج، |
Buranın gizli olduğunu söyledin ya. | Open Subtitles | السرّ الذي أشرتِ إليه. |
Bir yangın olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أشرتِ بأن هُناك حريق. |
Bana onun, kadınların aradığı erkek olduğunu ve seni cinsel yönden açtığını söylemiştin. | Open Subtitles | - ...لا أعرف، لقد أشرتِ لي دوماً - |