"أشعر بالأسى" - Traduction Arabe en Turc

• üzülüyorum
• kötü hissediyorum
• üzüldüm
• acıyorum
• üzülmem
• üzülmeye
• acıdım
• diliyorum
• üzüldüğümü
• çok üzgünüm
• için üzgünüm
• hüzünlü

Evet, ama bana karşı hep çok nazik davrandı, onun için üzülüyorum.
أجل ، ولكنها كانت دائماً لطيفة معي وأنا أشعر بالأسى من أجلها

Onun için üzülüyorum. Daha önce hiç bir ruh tarafından hedef seçilmemişti.
أجل، أشعر بالأسى عليها إنها لم تهاجم من قبل هكذا بواسطة شبح

Albay Childers'e olanlar hakkında kendimi çok kötü hissediyorum.
أشعر بالأسى الشديد لما حدث للكولونيل شيلديرز

Senin için üzüldüm, şu an istediğin son şey bu olmalı.
أشعر بالأسى تجاهك من الضروري أنه أخر شيء تحتاجه بالطبق الآن

Sana gerçekten acıyorum. Vampirler gelip beslenmeye başlarsa, seni kendim öldürürüm!
حسناً ، أنا بالفعل أشعر بالأسى لأجلك ومصاصي الدماء هؤلاء يبدأون الطعام ، سأقتلك بنفسي

O kadar aptalca laflar ediyorsun ki, senin için üzülüyorum.
أنك تبدو غبياً جداً بالنسبة لي الآن، أشعر بالأسى إتجاهك

Ama yanında arkadaşların, teselli edecek kimsen olmadan ölmek... Onun için çok üzülüyorum.
لكن يالها من ميتة بلا أصدقاء ولا عزاء، إني أشعر بالأسى عليها كثيرًا.

Onu bekleyen sonu düşününce zavallı adam için çok üzülüyorum.
انا أشعر بالأسى على ذلك المسكين ونهايته التي تنتظره

Bak, ben de onun için üzülüyorum, ama başka bir iş bulacaktır.
أشعر بالأسى عليه أيضاً ولكنه سيجد وظيفة أخرى

Bugün evine kapanıp World serisinin yedinci oyununu oynayanlara üzülüyorum
أشعر بالأسى على كل حبيس في منزله، يشاهد المباراة السابعة بدوري البيسبول.

Elbette, kendimi çok kötü hissediyorum. Hesabı ben ödeyeceğim.
بالطبع, أنا أشعر بالأسى فقط بشأن وجبة الطعام لذا العشاء عليّ

Kendimi çok kötü hissediyorum çünkü ben gerçekten editör değil misin?
وأنا أشعر بالأسى الشديد لأنني لست محرره؟

Kendimi kötü hissediyorum dostum, çünkü pastırmayı seviyorum.
أشعر بالأسى يا رجل لأنني أعشق اللحم المقدّد

Onlar için çok üzüldüm, ve bilmek istersin diye düşündüm.
أشعر بالأسى الشديد نحوهم، وفكرت أن قد ترغبين في معرفة الأمر

İşe yaradı ! Onlar için, şimdiden üzüldüm.
هذا يجدى نفعاً . أنا أشعر بالأسى حيالهم بالفعل

Ona acıyorum, çünkü orada, kilitlendiği sandukadaki ininden ne zaman çıkacak, hiç bilemiyorum.
أشعر بالأسى عليه، لأني لا أستطيع تخيّل متى سيخرج من هذا... الصندوق المغلق

Ben sadece önlük giyen o insanlara çok acıyorum.
أنا فقط أشعر بالأسى من أجل ايّ شخص يرتدي مئزرًا

Ne? Güzelsin diye senin için üzülmem mi lazım?
ماذا، هل من المفترض أن أشعر بالأسى من أجلك لأنك جميلة؟

Biliyor musun, aslında artık senin için üzülmeye başladım.
أتعرف، لقد بدأت حقاً أن أشعر .. بالأسى حيالك

Burayı temizlemek zorunda olan adama acıdım.
يا إلهي أشعر بالأسى على الرجل الذي عليه تنظيف هذا المكان

Bu ve hayatımdaki tüm günahlar için af diliyorum.
من أجل هذه وجميع الذنوب التي ارتكبتها في حياتي، إنني أشعر بالأسى

Kendim için üzüldüğümü sanıyorsun, değil mi?
تعتقدين اني أشعر بالأسى على نفسي، صحيح؟

Bak, senin için çok üzgünüm fakat böyle bir problemle yaşayamam.
اسمع، أشعر بالأسى لحالك لكني لا أستطيع أن أعيش مع ذلك النوع من المشاكل

Eğer öyleyse senin için üzgünüm dostum.
أجل، وإذا حدث هذا، أشعر بالأسى عليك، يا صاح