"أشعر بالغيرة" - Traduction Arabe en Turc

    • kıskanıyorum
        
    • kıskanmadım
        
    • Kıskandım
        
    • Kıskanmıyorum
        
    • Kıskanç
        
    • Kıskanmam
        
    • Kıskanmak
        
    • kıskançlık
        
    • Kıskanmalı
        
    • epeyce kıskandıracak
        
    Seni ve ona verdiğin her dakikanı, o imkânsız dostluğunu kıskanıyorum. Open Subtitles أشعر بالغيرة منك ومن كل لحظة تمنحها له من صداقتك المستحيلة
    Tamam, kıskanıyorum, ama bundan fazlası var. Open Subtitles حسنا، أنا أشعر بالغيرة. لكن الأمر أكثر من ذلك.
    - Hiçbir zaman aşık olmadım, kıskanmadım da. - Bu çok korkunç bir şey. Open Subtitles -لم أقع في الحب مع أي إمرأة، لم أشعر بالغيرة .
    - Hoşçakalın. - Şampanyanı çok Kıskandım. Open Subtitles وداعاًياعزيزتي، أشعر بالغيرة لاحتسائك الشمبانيا
    Ben evliyim. Hayır onu Kıskanmıyorum. Open Subtitles أنا متزوج و تلك النسوة لا يهمنني أنا لا أشعر بالغيرة منه
    Nasıl, bu kadar yorgunken hala Kıskanç olabiliyorum? Open Subtitles كيف أصبحت متعباً هكذا و ما أزال أشعر بالغيرة ؟
    Bunu iltifat olarak kabul ediyorum. Ben Kıskanmam. Open Subtitles أعتبر هذا اطراءً أنا لا أشعر بالغيرة
    Haklısın, onu taklit ediyorum çünkü onu kıskanıyorum. Open Subtitles أنتي محقة ، أنا أضايقه فحسب لأنني أشعر بالغيرة
    Çıkma olayından çok sıkıldım. Sizi çok kıskanıyorum. Open Subtitles لقد مللت من المواعدة أشعر بالغيرة منكم يارفاق
    Kasdettiğin şey, eşimi kıskanıyorum ve kimlerle yattığını merak ediyorum mu? Open Subtitles تعنين هل أشعر بالغيرة على زوجتي وأريد أن أعرف من تقيم علاقة معه؟
    kıskanmadım, endişelendim. Open Subtitles لا أشعر بالغيرة بل القلق
    kıskanmadım. Open Subtitles لم أشعر بالغيرة
    kıskanmadım. Open Subtitles لا أشعر بالغيرة
    Şimdi gerçekten Kıskandım. Hep bunu yapmak istemişimdir. Nasıldı? Open Subtitles أشعر بالغيرة الآن لطالما أردت فعل هذا كيف هو شعورك
    Tanrım. Şu an o bebeği delicesine Kıskandım. Open Subtitles يا ألهي أشعر بالغيرة الشديدة من ذلك الطفل في هذه اللحظة
    Aslında ben hiç Kıskanmıyorum. Open Subtitles في الحقيقة، أنا لا أشعر بالغيرة منك إطلاقا.
    Son kez söylüyorum çavuşluk sınavını geçtiğin için seni Kıskanmıyorum. Open Subtitles حسنا، للمرة الأخيرة أنا لا أشعر بالغيرة من اجتيازك لامتحان الرقيب
    Nasıl, bu kadar yorgunken hâlâ Kıskanç olabiliyorum? Open Subtitles كيف أصبحت متعباً هكذا و ما أزال أشعر بالغيرة ؟
    Kıskanmam. Open Subtitles لن أشعر بالغيرة أبداً.
    Kızgınlık ya da kıskançlık duymadığımı bilmeni isterim. Open Subtitles أريدك فقط أن تعلم أنني لم أكن غاضبة أو أشعر بالغيرة
    Biraz önce, beni epeyce kıskandıracak şekilde sizi soruyordu. Open Subtitles كانت تسأل عنك بشكل جعلني أشعر بالغيرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus