"أشعر مثل" - Traduction Arabe en Turc

• gibi hissediyorum
• gibiyim
• gibi hissediyordum
• gibi hissetmiyorum
• gibi hissettiriyor
• gibi hissettirip

Ama ne zaman dosya bir tarafa yönelse siz çoktan oraya gitmişsiniz gibi hissediyorum.
لكنني بدأت أشعر مثل كل مرة ،عندما تتجه القضية لمكان ما.. تكونون هناك بالفعل

Peki Neden hala kendimi seçmelerdeymişim gibi hissediyorum ?
حسنًا، لماذا ما زلتُ أشعر مثل أنّي في الإختبارات؟

Beyler, Başkan West'ten başka bir şey konuşmuyormuşuz gibi hissediyorum.
يارفاق , أشعر مثل بأننا كل ما نتكلم حوله هو العمدة ويست

tahmin edersiniz. Sudan çıkmış balık gibiyim
أشعر مثل سمكة خرجت من الماء أو ربما بومة خرجت من الهواء

Yani, onca zamandır, neredeyse düşüyormuşum gibi hissediyordum.
أكاد أشعر مثل سقوط، من البداية الى النهاية.

Ben almak gibi hissetmiyorum cunku tasli ve langirt oynuyor.
لأنني لا أشعر مثل الحصول على رشق بالحجارة واللعب فوسبال.

Sanırım kendimi iyi bir insan değilmişim gibi hissettiriyor.
أحزر بأنّ يجعلني أشعر مثل لست شخصا جيدا.

San Francisco'da ilk kez altın bulan madenciler gibi hissediyorum.
أشعر مثل أولئك عمال المناجم الذي هم أول من ضرب الذهب في سان فرانسيسكو

Pek iyi hatırlayamıyorum ama birkaç litre eksilmiş gibi hissediyorum.
, أنا لا أتذكر حقا لكنني أشعر مثل بأنني قد أكون أسفل بضعة حاويات

Birisi kötü bir şey yaptığı zaman, ölmesi gerekiyormuş gibi hissediyorum.
أشعر مثل عندما يفعل شخصا ما شيئا خاطئ, ويتمنى فقط بأن يموت

Kötü bir büyüyle lanetlenmiş gibi hissediyorum.
إنني أشعر مثل كأنني ملعونه بنوع سيء من الموجو

Karma fikri bana kötü şeyleri kontrol etme fırsatı vermiş gibi hissediyorum.
أشعر مثل أن فكرة كارما تعطيني التحكم بالأشياء السيئه

Ben de bazen 90 yaşında bir Japon balıkçı gibi hissediyorum.
أحياناً أشعر مثل أنني صياد بعمر ال90 باليابان

Ondan izci çerezleri satın alan biri gibi hissediyorum.
أشعر مثل شراء فتاة الكوكيز الكشفية من وظيفتها.

Sanki, bu odadaki insanların, sizlerin Suavitos pişirme baharatları varmış gibi hissediyorum. " Çok da önemli değil" der gibisiniz.
و لذلك أشعر مثل يوجد أُناس في هذه الغرفة.. أنت تمتلك هذه توابل الخبز وأنت فقط مثل، أتعلم، أنها ليست بالأمر العظيم."

- Endişelenme, gerçekten yarın olacakmış gibi hissediyorum.
أنا حقا أشعر مثل غدا انها ستعمل يحدث.

Kendimi her cephede kaybediyormuş gibi hissediyorum.
أشعر مثل أني مفقود على كل الجبهات

Kendimi, tam altın dolu sepeti kapmışken... hayatı zafer parıltısı içinde mahvolan biri gibi hissediyorum.
أنا فقط... حقاً أشعر مثل مجرد الاستيلاء على أ أنه يمارس الجنس دلو ويسيرون في حريق من المجد.

Daha önce bir yerde görmüş gibiyim.
أشعر مثل أنا عندي رآه في مكان ما قبل ذلك.

Kendimi Alis Harikalar Diyarında gibi hissediyordum.
بدأت أشعر مثل أليس فيبلادالعجائب.

Sanırım sadece kendimi aitmişim gibi hissetmiyorum.
أعتقد أنّني فقط لا أشعر مثل أنّي أنتمي

Beni olmak istediğim adam gibi hissettiriyor.
يجعلني أشعر مثل الرجل الذي أريد أن أكونه.

Birden bire ortaya çıkıp yanımda kim olduğunu umursamadan bana fırça atıp kendimi tam bir başarısız gibi hissettirip çekip gidiyorsun.
لقد ظهرت ، ووبختني لا يهم من كان وقتها موجود أنت تجعلني أشعر مثل الفاشل ، ومن ثم ترحل