Angela Ashworth senin muhtemelen AIDS olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أنجيلا أشورث)، تقول بأنّ مرض الإيدز خطير) وأنّني قد أكون مصاباً به |
Lee Ashworth onu taciz ettiğinizi iddia ediyor. | Open Subtitles | للمضايقة ، من السيد (لي أشورث) يقول بأنّك قمت بحبسه .. |
Lee Ashworth geçen gün ofisimize geldi. | Open Subtitles | إنّ (ليّ أشورث)أتى إلى مكتبنا بذلك اليوم. |
Baş şüphelimiz Lee Ashworth denen bir adamdı ama sağlam bir mazereti vardı. | Open Subtitles | المشتبه الرئيسي هو (لي أشورث) ولكنّه يملك حجّة قويّة |
Şu anda benim kadar sinirli birine ihtiyacım var çünkü Claire ve Lee Ashworth'ün dosyasını bugün kapatacağız. | Open Subtitles | لأنّنا سنقوم بإنهاء قضية (كلير ريبلي) و (لي أشورث) هذا اليوم |
Komiser Hardy, şu anda Bay Ashworth'e AH1 numaralı, kolyeyi barından plastik kanıt torbasını gösteriyor. | Open Subtitles | المحقق (هاردي) يعرض على (أشورث) كيس أدلة شفاف محتوى الكيس : قلادة |
Ashworth'ler gerçek 49ers'lar. | Open Subtitles | عائلة (أشورث) كانوا السكان الأصلين لـ 49 سنة |
Sorgulama sırasında sinir krizi geçirdi ve İngiltere'ye sınır dışı edilerek Merseyside'daki Ashworth Hastanesi'nde tam zamanlı bakım ünitesine yerleştirildi. | Open Subtitles | {\cH00ffff}بول هامر سميث " تم تسجيله كمُتهّم مُحتمل في مجموعة " " من الجرائم مجهولة الفاعل بمنطقة " ممر الذئب وتم ترحيله لأنجلترا ليقيم بمُستشفى " أشورث " ( بميرس سايد ) إقامة كاملة |
Yoksa Ashworth Claire'ın aklını çelebilir. | Open Subtitles | وإلا سيتمكّن (أشورث) من الرجوع إليها |
Ya cinayetleri Lee Ashworth işlemediyse? | Open Subtitles | ماذا لو كان (لي أشورث) لم يفعلها؟ |
Baş şüphelimiz Lee Ashworth denen bir adamdı. | Open Subtitles | المتهم الرئيسي كان (لي أشورث) |
- Claire'ın Ashworth ile buluşması gerekiyor. | Open Subtitles | -كلير) يجب أن تقابل (أشورث) ) |
Ashworth kameraları kapatmış. | Open Subtitles | (أشورث) قام بإطفائها .. |
İşte bu sistem yüzünden Ashworth gibi insanlar serbest kalırken... | Open Subtitles | هكذا يفلت أشخاص مثل (أشورث) |
Dylan Ashworth'dü! | Open Subtitles | لقد كان (ديلان أشورث! |