| Bebeği sürekli kontrol edip, korkunç şeyler hayal etmek iyi değil. | Open Subtitles | أنه لسيئ أن تبالغي في الإطمئنان و تخيل حدوث أشياء مريعة |
| Bebeği sürekli kontrol edip, korkunç şeyler hayal etmek iyi değil. | Open Subtitles | أنه لسيئ أن تبالغي في الإطمئنان و تخيل حدوث أشياء مريعة |
| Zamanla uğraşan büyücülere korkunç şeyler oldu, Harry. | Open Subtitles | أشياء مريعة تحدث للساحر الذى يواجه نفسه بالزمن يا هاري |
| Kötü hissedecek. kötü şeyler söyleyecektir. | Open Subtitles | نعم , أنها مستائة جداً وسوف تقول أشياء مريعة |
| Bu da iyi bir şey çünkü ben onunla olduğumda kötü şeyler oluyor. | Open Subtitles | لأني عندما كنت على علاقة بها أشياء مريعة حدثت |
| gelecekte, bizler ilerlemeye devam ettikçe elbette çok kötü şeyler de göreceğiz | TED | وفي المستقبل , كما سنتقدم , بالتأكيد سنختبر أشياء مريعة . |
| - korkunç şeyler yaptım. | Open Subtitles | لن تقولي لي أي شئ؟ لقد ارتكبت أشياء مريعة |
| Eğer geri dönüp halletmezsem, korkunç şeyler olacak. | Open Subtitles | إذا لم أستطع , فعليك الذهاب وأصلاحه. فهناك أشياء مريعة سوف تحدث. |
| Kendisinin ya da değer verdiği kişilerin hayatını kontrol etmezse korkunç şeyler gerçekleşeceğinden endişeleniyor olabilir. | Open Subtitles | إن لم تخف فلم تتمكن من السيطرة على شكل حياتها أو حياة -الذين تهتم بهم فستحدث أشياء مريعة |
| Ona korkunç şeyler yaptılar. | Open Subtitles | هناك أشياء مريعة حدثت لها |
| - Lyla. O benim için korkunç şeyler söyledi. | Open Subtitles | لقد قال عني أشياء مريعة |
| Benim için korkunç şeyler söyledin. | Open Subtitles | قلت أشياء مريعة عني |
| Seninle konuşmak isteyen yarım düzine kadar uluslararası kolluk kuvveti var,senin yaptığını düşündükleri bazı korkunç şeyler hakkında sormak istedikleri soruları var. | Open Subtitles | أن هناك ما يقارب نصف دزينة من وكالات تنفيذ القانون الدولي الذين يريدون التحدث إليك, ويريدون أن يسألولك بعض الأسئلة... عن أشياء مريعة يظنون أنك فعلتها. |
| Bende korkunç şeyler yaptım. | Open Subtitles | أنا فعلت أشياء مريعة أيضًا |
| Tehlikeli ve korkunç şeyler. | Open Subtitles | على فعل أشياء مريعة |
| En son kötü şeyler olmuştu. | Open Subtitles | أشياء مريعة حدثت في المرة السابقة |
| Köpürmeye başladı, bana çok kötü şeyler oluyordu. | TED | و يزبد. حدثت لي أشياء مريعة. |
| Onun hakkında çok kötü şeyler söylemiştik. | Open Subtitles | لقد قلنا أشياء مريعة عنها |
| Bay Maktul'ün başına kötü şeyler gelmiş. | Open Subtitles | لقد حدثت أشياء مريعة للسيد دو |
| Bazı çok kötü şeyler yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلتُ أشياء مريعة |
| Rick, hakkında söylediğim tüm o kötü şeyler için özür dilerim. | Open Subtitles | ريك) متآسف عما قولته من أشياء مريعة عنك) |