| Sadece benim konuklarım yok. Arkadaşları ve arkadaşlarının Arkadaşları da geliyor. | Open Subtitles | أترى، إنه ليسوا ضيوفي وحسب إنهم أصدقاؤهم، وأصدقاء أصدقاؤهم |
| İşte bakın, işin karıştığı yer burası, çünkü Arkadaşları oradaki nezareti aradığında şerif yardımcısı onları hiç duymadığını söylemiş. | Open Subtitles | أترى، هنا تكمن المشكلة لأنه عندما قام أصدقاؤهم بالاتصال بالسجن قال المناوب أنه لم يسمع بهم أبداً |
| Aile, Arkadaşları ve komşularından Munoz'un Kaliforniya'da kızlarıyla... ...birlikte kalması için yapılan eyleme destek vermelerini istedi. | Open Subtitles | سينظم أصدقاؤهم وجيرانهم لحشدٍ اليوم على أمل أن يساعدوا في إبقاء (مونيوز) في "كاليفورنيا" مع أطفالها |
| Arkadaşları onaylayacaktır. | Open Subtitles | أصدقاؤهم سيأكدون ذلك |
| Çocukları okullarına gidip, Arkadaşları "baban dün akşam Medium'da harikaydı" dediklerinde bu çok hoşuna gidecek. | Open Subtitles | سيذهب أطفاله إلى المدرسة فيقول لهم أصدقاؤهم... "أعجبني والدك في حلقة (ميديوم) بالأمس" وسوف يسرّه ذلك |
| Arkadaşları onlara sırtlarını döndüler. | Open Subtitles | دار لهم أصدقاؤهم ظهورهم . |
| Arkadaşları.. | Open Subtitles | إنّهم أصدقاؤهم |