Bunu satmadığıma inanamıyorum: Papatya desenli elde dikilmiş önlük. | Open Subtitles | ،لا أصدق إني لم أبع هذه بعد غطاء محلي الصنع وعليه زهرة إقحوان |
Bak, bunu söylediğime ben de inanamıyorum ama dün akşam resmi çizilen kadını buldum. | Open Subtitles | انظر انا لا أصدق إني أقول هذا ولكني عثرت على المرأة من صورة المرسومة من الأمس |
Sonunda pasaportuma damga vurulacağına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق إني أخيرا سأحظي بختم فى جواز سفري |
Benim bunu söylediğime inanamıyorum düğünüme gelir misin? | Open Subtitles | ... تعالي إلى لا أصدق إني أقول ذلك زفاف؟ |
Seninle konuştuğuma inanamıyorum sosis. Ha-ha-ha. | Open Subtitles | أنا مش قادر أصدق إني كنت بكلمك يا سجق |
Dediklerini anladığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق إني بالكاد فهمت ذلك |
Hannah, çok büyük bir hayranınım. Seninle konuştuğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | (هانا) أنا من كبار معجبيكِ لا أصدق إني أتكلم معك اليوم |
- Sizinle tanıştığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | - لا أصدق إني أقابلك |
- Vallahi ben de inanamıyorum. | Open Subtitles | - أنا لا أصدق إني فعلتها - |
- Anlamadığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | -لا أصدق إني لم أبلغ عن هذا |