| Tıraş losyonlarıma o kadar harcıyorum. | Open Subtitles | أصرف هذا المبلغ على مرطب ما بعد الحلاقة. |
| Kiramı ödedikten sonra elimde kalan tüm parayı Andrea'ya harcıyorum. | Open Subtitles | بعد أن أدفع الإيجار سوف أصرف النقود على أندريا |
| Hemen sıvışalım. Maurice, onlar tarafından yenilip, dikkatlerini dağıt. | Open Subtitles | بسرعة , لا بد لنا من الفرار موريس , أصرف انتباهم بأنك أصبحت تُأْكل |
| Keşke bütün vaktimi Sarah Wallis'i korkutmak için kağıttan pipiler yapmakla harcamak yerine anaokulunda sanat eğitimi almış olsaydım. | Open Subtitles | لو اهتممت قليلاً بحصص الروضة الفنية عوضاً عن أن أصرف وقتي كله في صناعات أشكالٍ ورقية لإخافة سارا ويليز. |
| Ben diğer taraftan gideceğim. Onun ilgisini dağıtacağım. | Open Subtitles | سوف أذهب من الجهة الأخرى، سوف أصرف إنتباهها |
| Kendi ginelerimi harcayacağım. Gerekirse otuz altı bin tanesini! | Open Subtitles | سوف أصرف مالي الخاص حتى لو كلفني 36 مائة منها |
| Paramızı, seni geri getirmesi için uçağa harcadım. | Open Subtitles | أنا أصرف كل مالي على طيارين المحيط. اذهبي وأعيديها لي. |
| Suçluysa, onu elektrikli sandalyeden kurtarmak için bir kuruS dahi harcamam. | Open Subtitles | لن أصرف سنتاً لإنقاذه من الكرسي الكهربائي |
| Dikkatinizi dağıtmaya çalışıyor olsaydım, sana pizza siparişi verirdim. | Open Subtitles | لو أردت أن أصرف أنتباهكم لقمت بأرسال البيتزا لكِ |
| Bu sadece bir kutu bayat balık. - Bana paramı nasıl harcayacağımı söyleme. | Open Subtitles | إنها عبارة عن علبة من السمك - لا تملي علي كيف أصرف أموالي |
| Ne eski karımın parasını ne senin paranı ne de senin çocuklarının parasını harcıyorum. | Open Subtitles | ولست أصرف أموال زوجتي السابقة أو أموالك أو حتى أموال أطفالك. |
| Üniversiteye gidip kevaşe desinler diye piyano derslerine ve diş tellerine beş bin dolar harcıyorum resmen. Beş bin mi? | Open Subtitles | و أصرف 5000 دولار على تقويم أسنان و في الأخير يصبحن مومسات |
| Ayda yüz bin dolar harcıyorum. | Open Subtitles | أنا أصرف مئة الف دولار في الشهر |
| Tamam. Sen onun dikkatini dağıt, ben haklayayım. | Open Subtitles | حسنا ، إنت أصرف أنتباهه و أنا سأعتني بالأمر |
| Bana askerlerimi dağıt demeyin, | Open Subtitles | لا تترجيننى أن أصرف جنودى |
| Oysa ben parayı pinball makinesine harcamak istemiştim. | Open Subtitles | أردت أن أصرف المال من أجل لعبة الكره و الدبابيس |
| Ben parayı çiçekçilere, yiyecek içecek servisine ve fotoğrafçılara harcamak istiyordum avukatlara değil. | Open Subtitles | أردت أن أصرف على البستانيين والمطاعم والمصورين وليس المحامين |
| İlk önce ben şuradaki adamın dikkatini dağıtacağım. | Open Subtitles | أول شئ, أنا أصرف هذا الرجل من هنا. |
| Dikkatini dağıtacağım. Nasıl? | Open Subtitles | -أن أصرف إنتباهها |
| Şimdi bütün harçlığımı bu aptal dövmeyi sildirmeye harcayacağım. | Open Subtitles | والآن أحتاج أن أصرف علاوتى لأزيل هذا الوشم الغبى |
| Tanıtımı için yüz binlik harcayacağım. | Open Subtitles | سوف أضم جوي لي, وسوف أصرف مائة الف تقريباً لأطور إمكانياته |
| Bütün paramı kokain ve erkek orospulara harcadım(! ) Sence neden olabilir? | Open Subtitles | كنتُ أصرف مالي على الرجال والكوكاين |
| Parası normal bir işten daha iyi ama kendime daha çok para harcamam gerekiyor. | Open Subtitles | هذا يدر ربحا أكبر من أي وظيفة عادية لكن يجب أن أصرف الكثير على نفسي |
| Hapları görmemen için dikkatini dağıtmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لكي أصرف انتباهك عن رؤية العقاقير |
| Ve şimdiden, nereye harcayacağımı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم سلفًا الأشياء التي سوف أصرف عليها. |