| Bu kuyruğu bana Yüce Aslan verdi ve kimse ama kimse bu kuyruğa elini süremez. | Open Subtitles | أصلان العظيم اعطاني هذا السيف بنفسه لا احد, أكرر, لا احد يمكنه لمس الذيل |
| Yedi kılıç, Aslan'ın masasında olmalıdır. | Open Subtitles | هناك يجب ان تضعوا السيوف السبعة على مائدة أصلان |
| Ben Peter, Aslan'ın hediyesi olarak, seçimle ve zaferle Narnia'nın Yüce Kralı, Cair Paravel Lordu, Issız Adaların imparatoru. | Open Subtitles | أنا ، (بيتر) ، بهبة (أصلان) وبالانتخاب ، وبالنصر ملك (نارنيا) السامي ، سيد (كير بارافيل) وإمبراطور الجزر المنعزلة |
| Aslan onlar da insan, hem çocuk yaştalardı. | Open Subtitles | أصلان, إنهم بشر, بل و كانوا صغاراً |
| Aslan öbür gün 40 adam göndermek için söz verdi. | Open Subtitles | أصلان وعد بإرسال 40 رجلاً بعد غد |
| Muhtemelen Aslan'dır. Nehir kıyısını bombalamaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | ربما كانوا يريدون تفجير أصلان عبر النهر |
| Aslan dişlerini gösterdiğinde, kış ölümle tanışır. | Open Subtitles | عندما يكشف (أصلان) عن أسنانه الشتاء يلقى حتفه |
| Yoksa şimdi de çocuktan Aslan'a karşı gelmesini mi isteyelim? | Open Subtitles | أم أنك تقترح ان نطلب من هذا الصبي أن يتحدى (أصلان) الآن؟ |
| Peki Aslan'ı tam olarak nerede gördüğünü düşünüyorsun? | Open Subtitles | قولي لي .. أين بالضبط تعتقدين أنكي رأيتي (أصلان)؟ |
| Sanırım Aslan'ı yeterince bekledik. | Open Subtitles | أعتقد أننا قد انتظرنا (أصلان) بما فيه الكفاية |
| Ama herhangi biriniz isterse Aslan sizi atalarımızın memleketine geri götürecek. | Open Subtitles | وباستثناء كل من يرغب في البقاء (أصلان) سوف يعيدكم إلى موطن أجدادنا |
| Narnia'nın koruması için Aslan verdi. | Open Subtitles | هدية من أصلان لحماية نارنيا |
| Aslan'ın masasında her zaman herkese yetecek kadar yemek vardır. | Open Subtitles | من الطعام على طاولة أصلان |
| Teşekkür ederim Aslan. Bekleyeceğiz. | Open Subtitles | شكراً أصلان سنكون بالانتظار |
| Anlamıyorum. Aslan bunun olmasına nasıl izin verebildi? | Open Subtitles | أنا لا أفهم كيف سمح (أصلان) بحدوث هذا؟ |
| - Sanırım Aslan'ı görünce tanırım. | Open Subtitles | -أعتقد أني أعرف (أصلان) عندما اراه |
| Sence, neden ben Aslan'ı göremedim? | Open Subtitles | لماذا تظنين أنني لم أرى (أصلان)؟ |
| Geçtiğimiz yüzyıl boyunca Aslan'ı bile zorlamış bir güç. | Open Subtitles | قوة أبعدت (أصلان) لحوالي مائة عام |
| Bu Aslan'ın masası. | Open Subtitles | -هذه مائدة أصلان |
| Peki ya Aslan? | Open Subtitles | وماذا عن (أصلان)؟ |