| ABD büyük buhrandan bu yana 14 milyon iş imkanı ekledi. | TED | أضافت الولايات المتحدة 14 مليون فرصة عمل منذ أعمق أزمة الكساد العظيم.الكبير. |
| Yıllar yeni katmanlar ekledi ama o hala oradaydı ve kendinize zarar vermenize sebep oldu. | Open Subtitles | لقد أضافت السنين الطبقات لكى تقوم بتغطيته و لكنه كان لا يزال هناك و جعلك تؤذين نفسك ما الذى فعلته ؟ |
| Kötü haber ise listeye birkaç isim daha ekledi.. | Open Subtitles | والنبأ الغير الحسن هو أنّها أضافت بضعة أسماء أخرى للقائمة. |
| Görünüşe göre annem bir güvenlik önlemi eklemiş hesaba. | Open Subtitles | اتضح أن أمي قد أضافت حد ائتماني إلى الحساب |
| Bunu büyük annem eklemiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أن جدتنا أضافت هذا |
| Her cadı kitaba bir şey ekliyor. | Open Subtitles | كل ساحرة قبلنا أضافت شيئاً لكتاب الظلال |
| Bana bunu neden söylediğini bilmiyorum Ve sonra ekliyor: | Open Subtitles | لما تقول هذا الكلام لي! لا أعلم :ثم أضافت |
| Bu sefer, McKinley'in yanına bir yazar ekledi: Erica Goode | TED | و أضافت -هذه المرة- محرر أخر مع (مكينلي) إيريكا جوود |
| - Galiba fazladan bir sıfır falan ekledi. | Open Subtitles | أعتقد أن الآلة أضافت صفر أو كهذا |
| Kilise ekledi iş bölümüme. | Open Subtitles | وقد أضافت الإبرشية ذلك إلى جدول عملي |
| Peggy kırmızı ekledi ve biz de kağıdı düzeltmeyi denedik. | Open Subtitles | (بيجى) أضافت اللون الأحمَر, ثُمَّ سوَّيناها. |
| İkinci bir devir ekledi, ve... | Open Subtitles | لقد أضافت دورة ثانية، إذا |
| Ya da yazarak. Bazı kelimeler ekledi. | Open Subtitles | أو حرفي، لقد أضافت كلمات إليه |
| Oldukça şık olmanın cazibesini de ekledi. | Open Subtitles | أضافت جاذبيّة لكونها أنيقة |
| Oldukça şık olmanın cazibesini de ekledi. | Open Subtitles | أضافت جاذبيّة لكونها أنيقة |
| Bayan Long bu hafta başında uğradı ve siparişe ekledi. | Open Subtitles | السيده (لونج) أتت سابقاً هذا الأسبوع و أضافت للطلب |
| Capitol Hill'deki Undertakers barı kokteyl menüsüne Fena Zombi kokteylini eklemiş falan. | Open Subtitles | (حانة (أندرتيكرز) في (كابيتول هيل أضافت "الزومبي المؤذ" إلى قائمة المشروبات |
| Bu gerçeğe rağmen -- (Gülüşmeler) Bu gerçeğe rağmen; Amazon, Walmart'ın piyasa değerinin tamamını, son 19 ay içinde kendi piyasa değerine eklemiş olması gerçeğine rağmen. | TED | هذا على الرغم من حقيقة (ضحك) هذا على الرغم من حقيقة أن (أمازون) قد أضافت القيمة السوقية الكاملة ل(والمارت) إلى قيمتها السوقية في الأشهر ال 19 الماضية. |
| Kamera üzerime beş kilo daha ekliyor. | Open Subtitles | لابد أن الكاميرا أضافت 10 باوندات لي |
| Sonrada ekliyor, uzaktaki dış kutu. | Open Subtitles | ثُم أضافت "بعيداً" بعيداًعنالصندوق! |