Nişan al ve silahına dokunmadan şişeyi vur. | Open Subtitles | أسحب المسدس و أضرب الزجاجة قبل أن تلمس المسدس |
Yapabilirsin. Topa vur. Topa vur. | Open Subtitles | نستطيع فعلها , أضرب الكرة أضرب الكرة , عمل جيد |
Daha önce hiçbir kadına vurmadım ama o şeyle bana yaklaşırsan seni yere sererim. | Open Subtitles | لم أضرب إمرأة من قبل، لكن إن إقتربت مني بذلك الشيء، فسأضربكِ. |
Şanslısın, kadınlara vurmam. Eğer kadınsan tabii... | Open Subtitles | أنت محظوظة أنني لا أضرب النساء هذا إن كنت امرأة حقا |
Çıkardım çünkü onlarsız daha iyi Ateş ediyorum. | Open Subtitles | أنا نزعتهم لأنني أستطيع أن أضرب المراهن أفضل بدونهم |
- Yüzünden vurmak istemiyorum ve ağlayım başımı derde sokmanı. | Open Subtitles | لا اريد أن أضرب وجهك, وتذهب لتبكي وتسبب لي المشاكل. |
Bu adamı havada uçarken ikinci kez vuruyorum. | Open Subtitles | إنها ثانى مرة أضرب هذا الرجلِ بينما هو طائر فى الهواء |
Bak, böyle vur. Öyle değil. | Open Subtitles | أضرب مثل سأقوله لك ، وليس مثل ما تعمله |
Çabuk ve düzgün vur. O zaman yiyebiliriz. | Open Subtitles | أضرب بسرعة و قوة بعدها يمكننا أن نأكل |
O bir pislik. vur orospuya! vur şu kaltağa! | Open Subtitles | إنها حثالة أضرب العاهرة, أضرب العاهرة |
Hayatımda hiçbir kadına vurmadım ama yemin ederim şimdi kafamın içinde bana, kariyerime ve aileme yaptığın her şey için kendini beğenmiş suratına pelte olana kadar vuruyorum. | Open Subtitles | لم أضرب امرأة في حياتي، لكن في هذه اللحظة، في رأسي، أسحق وجهك المتغطرس إلى فتات، على كل ما فعلته لي، لمسيرتي ولعائلتي |
Tamam, hayatımda hiç bir salata kabıyla birine vurmadım ama eminim ki birini yere seremezsin bununla. | Open Subtitles | حسناً أنا لم أضرب بصحن سلطة من قبل ولكني متأكد بأنه لن يفقدني وعيي لو حصل ذلك |
Kadınlara vurmam ben! Bir kadına hiç vurmam, Chloe! | Open Subtitles | أنا لا أضرب النساء لا يمكن أن أضرب امرأة أبدا يا كلوي |
Ama genellikle kadınlara vurmam ben, Chloe. Sakın böyle düşünme. | Open Subtitles | بوجه عام أنا لا أضرب امرأة يا كلوي لا أظن هذا |
Küçükken, çok ağır geliyordu babam Ateş etmeyi öğrettiğinde. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة، بدا ثقيل جداً عندماعلمنىباباكيف أضرب. |
Bazen gecenin bir yarısında uyanıyorum. O kadar sinirleniyorum ki kendime vurmak istiyorum. | Open Subtitles | أحيانًا أستيقظ في منتصف الليل، أشعر بالغضب وأريد أن أضرب نفسي. |
Bu adamı havada uçarken ikinci kez vuruyorum. | Open Subtitles | إنها ثانى مرة أضرب هذا الرجلِ بينما هو طائر فى الهواء |
Sabrım taşana kadar ellerimle sıraya vurdum ve çığlık attım. | Open Subtitles | أخذت أضرب المكتب بيديّ حتى نفدت قدرتي على التحمل وصرخت. |
Bana yumruk atmak istiyorsan durma. Bunu hakettim. | Open Subtitles | إذا كنت تريد ضربى ،هيا أضرب أنا أَستحقه. |
Çözsen iyi edersin. Kıçını tekmeleyeceğim yoksa. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تحذر ، سوف أضرب مؤخرتك هنا |
Ama genelde hiçbir kadına el kaldırmam. Bunu düşünme bile Chloe. | Open Subtitles | بوجه عام أنا لا أضرب امرأة يا كلوي لا أظن هذا |
# Bir sürtüğü döv Adın Chris Brown ise # | Open Subtitles | ♪ أضرب العاهرة بقوة ♪ ♪ " إذا كان أسمك " كريس براون ♪ |
Söyleyeceklerim dayak yemeye değer mi, onu düşünürüm. | Open Subtitles | أحاول أن أقرر إن كان ما سأقوله يستحق أن أضرب لأجله |
At da senin gibi vururum hatta çok daha iyisini diye karşılık veriyor. | Open Subtitles | فقال الحصان أنا أضرب مثلك لكن أفضل بكثير |
O mektupları içimi rahatlatmak için yazmıştım. Ben kimseyi öldüresiye dövmedim, baksanıza bana. | Open Subtitles | كتبتُ تلك الرسائل للتنفيس عن غضبي، لم أضرب أحداً حتى الموت. |
Silaha dokunmadan nasıl nişan alıp vurabilirim? | Open Subtitles | كيف لي أن أسحب المسدس و أضرب الزجاجة قبل أن ألمس المسدس؟ |