| Bunca zamandır havalara girmene, diğer bombaları kaybettik diye azarlamalarına göz yumduk. | Open Subtitles | كل هذا الوقت سامحناك على تنازلاتك وتوبيخك لنا لأننا أضعنا القنبلة الأخرى |
| Özel yaşamımızı kaybettik. Evet. Ama asıl kaybettiğimiz gizlilik fikrinin ta kendisi. | TED | لقد أضعنا الخصوصية، نعم، و لكن ما أضعناه حقاً هو فكرة الخصوصية بحد ذاتها. |
| Varlığı beni uyaran sanayicinin intiharından sonra yönümüzü kaybettik gibi geldi. | Open Subtitles | بعد انتحار رجل الصناعة، والذي كان وجوده يحفزني. بدا لي وكأننا أضعنا الطريق. |
| Lanet olsun bunca zamanı boşa harcadık. | Open Subtitles | لعنة الله على ذلك.. لقد أضعنا كل هذا الوقت |
| Muhtemelen var olmayan bir karaborsa için bir günümüzü harcadık. | Open Subtitles | لقد أضعنا يوماً للتو في البحث في السوق السوداء، والتي على الأرجح غير موجودة بالأساس |
| Madem gemiyi kaçırdık majesteleri, şu anda sizinle konuşabilirim. | Open Subtitles | أضعنا مركبنا بالفعل , فخامتك لكي أتحدث معك الآن |
| Tabi, benim uykum sırasında zamanı kaybettik. | Open Subtitles | بالطبع لقد أضعنا الوقت خلال ساعة النوم خاصتي |
| Su kabilesinden gelen kızı kaybettik. Yanındaki kel keşişide. | Open Subtitles | لقد أضعنا فتاة قبيلة الماء وذلك الناسك الأصلع الذي كان معها |
| Ah, yakınlarda piknik yapıyorduk ve, ah, sanırım çocuklarımızı kaybettik. | Open Subtitles | أوه نحن فقط حدث و أن كنا في نزهة بالقرب من هنا و , أوه يبدو أننا أضعنا أولادنا |
| Birkaç gün kaybettik ve önümüzdeki birkaç gün konsantre olup, çok çalışacağız. | Open Subtitles | لقد أضعنا عدة أيام , وسيكون كل شيء عن التركيز والعمل الجاد للأيام المقبلة |
| Çok zaman kaybettik. Bombamız yok edildi. | Open Subtitles | أضعنا الكثير من الوقت ودمرت القنبلة اللتي بحوزتنا |
| Kargo adresini, Openshaw'ın zehiri bildiğine dair olan belgeyi kaybettik. | Open Subtitles | أضعنا أوامر الشحن المذكرات التي أصدرت التي تخبر أوبنشو بأن الخرز مسموم |
| Bu koca evde birbirimizi kaybettik. | Open Subtitles | لقد أضعنا بعضنا في هذا البيت الكبير |
| Hey beyler, sakin. Şimdiden çok zaman kaybettik. | Open Subtitles | اهدأوا يا رفاق - أضعنا وقتاً كثيراً بالفعل - |
| Dekan, bu sahne için 12 saat harcadık. | Open Subtitles | لقد أضعنا 12 ساعه على هذا المشهد أيها العميد |
| Birbirimizin gırtlağını sıkarak 3 yıl harcadık ama beraber şarkı söyleyip, Glee kulübünü inletebilirdik. | Open Subtitles | أضعنا ثلات سنوات في مطارد حناجر بعضنا. عندما كان يمكن أن نكون نغني معاً، نبدع في نادي الغناء. |
| Yıllar boyunca bizi gerçekten rahatsız eden şeyler dışındaki şeylerden şikayetçi olarak çok fazla vakit harcadık. | Open Subtitles | خلال السنوات السابقة أضعنا وقتاً كثيراً نشكو من أشياء أخرى غير التي تضايقنا |
| Sanırım 72 saat kapısını kaçırdık. | Open Subtitles | أعتقد أننا أضعنا نافذتنا التي كانت مفتوحة لدة 72 ساعة |
| Oğlumuzun ormanda kayıp ve tek başına olmasını ister misin? | Open Subtitles | كيف يبدو لك أننا أضعنا الولد وهو وحيد في الأدغال ؟ |
| kaybolduk, sonra da benzin bitti. | Open Subtitles | ولقد أضعنا الطريق الرئيسي نفذت السيارة من الوقود. |
| Çok yaklaşmıştı. Yani, eğer yok etme kodunu kaybedersek ne olur hayal edebiliyor musunuz? | Open Subtitles | كان ذلك وشيكاً، هل تتخيلون ماذا سيحدث لو أضعنا رمز الإيقاف هذا |