| Silahsız bir adamı vurdum. Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لقد أطلقتُ النار للتو على رجلٍ أعزل كنتُ بحاجةٍ للحظة |
| 20 yıl önce, karımı ve oğlumu vurdum. | Open Subtitles | مُنذُ عِشرينَ عاماً، أطلقتُ النارَ على زوجَتي و ابني |
| Bu doğru. Onu vurdum. Onu vurdum. | Open Subtitles | هذا صحيح ، لقد أصبتُه ، لقد أطلقتُ عليه النار |
| Arka ve ön pencerelere altı el ateş ettim. | Open Subtitles | أطلقتُ ستّ طلقات على النوافذ الأمامية والخلفية. |
| ateş ettim çünkü başarısız olma riskini göze alamazdım. | Open Subtitles | أطلقتُ النار لأنّني لم أحتمل إمكانيّة الفشل. |
| Bana yumruğunu kaldırdı bende iki kere ateş ettim. | Open Subtitles | أنه أثار قبضته في وجهي لذلك أنا أطلقتُ النار مرتين |
| Ancak, tam bağlandığınız sırada iki torpidoyu zaten ateşledim. | Open Subtitles | على أية حال، في وقت ضربك لى انا أطلقتُ طوربيدين |
| Niçin bana sanki köpeğini vurmuşum gibi bakıyorsun? | Open Subtitles | لمَ تنظر إليّ كما لو أنّي أطلقتُ النار على كلبكَ؟ |
| O adamı vurdum çünkü başarısız olma riskini göze alamazdım. | Open Subtitles | أطلقتُ النار لأنّني لم أحتمل إمكانيّة الفشل. |
| Hayır, kızları vuran adamı vurdum. | Open Subtitles | كلاّ، أطلقتُ النار على من أطلق النار على الفتيات. |
| Daha önce onu vurdum. Bu onu çok kızdırdı. | Open Subtitles | كلا، أطلقتُ النار على الوغد، ولم تتسبب سوى بإغضابه. |
| Savaş alanında adamları vurdum ama daha önce kimseyi yakından vurmadım. | Open Subtitles | أطلقتُ النار على رجال في الميدان، لم أقتل في حياتي شخصًا من مسافة قريبة. |
| Evet o pisliği vurdum. | Open Subtitles | أطلقتُ النار على تلك القطعة من القذارة |
| Ona durmasını söyledim sonra döndü, omzundan arkasına baktı elinde gümüş bir şey vardı, bende ateş ettim. | Open Subtitles | طلبتُ منه أن يتوقف. وبعدها استدار ونظر من كتفه. وكان بيده شيئاً فضياً، لذا أطلقتُ النار عليه. |
| ateş ettim ama kaçtılar. | Open Subtitles | أطلقتُ عليهما النار لكنهما هربا |
| Ben de ateş ettim. | Open Subtitles | لذلك أطلقتُ النار على واحدٍ منهما |
| Adama ateş ettim. Onu öldürdüm. | Open Subtitles | لقد أطلقتُ النار على رجل, لقد قتلته |
| Ona ölümcül güçle ateş ettim. | Open Subtitles | أطلقتُ عليه النار بالقوّة المميتة. |
| silahı ya 6 kez ateşledim yada 5 kez dürüst olmak gerekirse bunu bilmiyorum | Open Subtitles | ما إذا كنت قد أطلقتُ خمس رصاصات أم ستٍة صدقني أنا أيضاً لا أعرف |
| Silahımı ateşledim ve elinden tüfeği düşürdüm. | Open Subtitles | لقد أطلقتُ النّار و أسقطتُ السّلاح من يدِه |
| Seni kalbinin birkaç santim üzerinden vurmuşum. | Open Subtitles | أطلقتُ ببضعة إنشات فوق قلبك. |