| Yetişkin içecek piyasası için yeni bir ürün geliştiriyorum da. | Open Subtitles | أنا أطور منتج جديد خاص بـ سوق مشروبات البالغين |
| Devrim yaratacak bir uygulama geliştiriyorum. | Open Subtitles | أنا أطور تطبيق ثوري يحدد أماكن الأشياء في محل البقالة |
| Yüksek verim için uğraşıyorum, yani boyutta genişleyen malzemeler geliştiriyorum ya da elektrik üretmek için renklerin özelliklerini kullanan güneş panelleri ile çalışıyorum. | TED | أسعى لتحقيق الكفاءة القصوى، معنى ذلك أني أطور المواد التي تتزايد في الحجم أو تعمل مع الخلايا الشمسية التي تستخدم خصائص الألوان لتوليد الكهرباء. |
| Üniversiteden mezun olmadım, çünkü "dikkatimi veremedim", ama kendimi geliştirmeye çalışıyorum, ve tek bir ders alarak başlıyorum. | Open Subtitles | ولكن ، أنا أحاول الأن بأن أطور نفسي لذا ، أن سوف أبدا في أخذ مقرر واحد فقط |
| Son zamanlarda kaslarımı geliştirmeye başladığımı biliyor musun? | Open Subtitles | بَدأتُ مؤخراً أطور قدراتي الجسمية أوَتعرف |
| Ömrümü, gücümü geliştirmek ve psikolojik suiistimallerde ustalaşmak için harcadım. | Open Subtitles | قضيتُ عمري أطور قدراتي وأُتقن التلاعب بالجسد |
| Öz disiplin ve irade gücümü geliştiriyorum. | Open Subtitles | أنا أطور الانضباط الذاتي وقوة الإرادة |
| Yetişkin içecek piyasası için yeni bir ürün geliştiriyorum, Chilleeze. | Open Subtitles | أنا أطور منتج جديد خاص بسوق مشروبات البالغين , (تشيليز)ـ |
| Bir teori geliştiriyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أطور نظرية |
| Rüya spektrometresi geliştiriyorum. | Open Subtitles | انني أطور جهاز لتصوير الاحلام |
| Ön tahminde bulunan bir bilgisayar programı geliştiriyorum. | Open Subtitles | أنا أطور نموذج حاسب تنبؤي |
| Woods'un parayı zimmetine geçirme şekliyle ilgili bir teori geliştiriyorum. | Open Subtitles | إنني أطور من نظرية كيفية إختلاس (وودز) للأموال |
| Sakat bir kimlik geliştiriyorum. | Open Subtitles | أطور شخصية عرجاء |
| Ben, ee, bir sürü yeni fikir geliştiriyorum. | Open Subtitles | أنا ، أطور عدة أفكار جديدة. |
| -Geliştiriyorum, geliştiriyorum. Kafamda, gelişmeye devam ediyor. | Open Subtitles | أطور رأسي |
| Ben kısa forvetim, ama henüz başlamadım çünkü hala sol elimi geliştirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | ألعب في المركز الأمامي الصغير ولكني لم ابدأ لأني أطور من قدرة يدي اليسرى |
| Geçen üç senemin büyük bir bölümünü taşınabilir minyatür bir mikrodalga fırın geliştirmeye harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت أغلب الثلاث سنوات .. الماضية أطور " مايكرويف " متنقل وصغير |
| (gülüşmeler) Ve geliştirmeye başladım. George'nin babası baya yardım etti. O arada kardeşim doğdu. | TED | (ضحك) وهكذا بدأت أطور -- تعرفون، والد جورج حصل على الكثير من المساعدة. |
| Dayanıklılığımı geliştirmek için çalışıyorum. | Open Subtitles | انا أطور من تحملي |