Seni lime lime ederken aynı zamanda da tırnaklarımı törpüleyebileceğimi ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا على دراية بقدرتي على تقطيعكَ أشلاءً. و أنّ أزيّن أظافري بنفس الوقت. |
tırnaklarımı bu renge boyarsan, George bir çeşit sürtüğe çıkma teklif ettiğini düşünür. | Open Subtitles | إذا طليتي أظافري بهذا اللون جورج سوف يظن انه طلب الخروج مع عاهره |
tırnaklarımı bırakmama değecek olsa..., ...ağzını burnunu tırmalardım. | Open Subtitles | لو كنت تستحق أن أكسر أظافري عليك لمزقتك إرباً |
Teşekkür ederim. Bak. tırnaklarım birbiriyle uyumlu.Yaptırdım. | Open Subtitles | شكراً لك ، انظري أظافري تتطابق أيضاً ، لقد صبغتهم |
manikür yaptırmamış olsaydım şu anda ölü bir et parçasıydın, hıçkıran çocuk! | Open Subtitles | لو أنني لم أقلم أظافري للتو لكنت تُعتَبر ميتاً يا فتى الحازوقة |
Çok eşya taşımadım ama tırnaklarımın hepsi de kırılmış. | Open Subtitles | لم أنقل الكثير بالرغم من هذا تكسرت أظافري. |
Birini çıldırtmadan ve tırnaklarımı kırmadan yapabileceğim bir iş vardır. | Open Subtitles | يجب أن يكون هنالك شيء لأفعله ولن يكون هذا الشيء كتقليم أظافري أو إزعاج أحد ما |
Biliyor musun tırnaklarımı artık öyle bir yiyorum ki tırnak makasına bile gerek duymamaya başladım. | Open Subtitles | أستطيع الآن قضم أظافري بشكل متساو لدرجة أني لم أعد بحاجة إلى المقص. |
Gezerim, kuru temizlemeciye giderim tırnaklarımı yaptırırım ve haftalık alışverişimi yaparım. | Open Subtitles | لدي درس جري ومن ثم يجب علي إستلام غسيلي الجاف ومن ثم اقلم أظافري واقوم بتسوق الطعام للأسبوع |
Kanepede uzanmak, tırnaklarımı yapmak, senle konuşmaktan kaçınmak. | Open Subtitles | أن أتمدد على الأريكة وأقلم أظافري وأتجنب الحديث معك |
Gerçi dişlerimi Mars'ta, tırnaklarımı Satürn'de kaybettim ama olsun. | Open Subtitles | أو كنت سأفعل لو لم أفقد أسناني و أظافري على المريخ و زحل |
Her şey harika. Biraz önce bütün tırnaklarımı kestim. Buna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | كل شيء رائع ، لقد قلمت أظافري الآن هل تصدقين هذا |
Metrodan çıktıktan sonra ellerimi yıkamıyormuşum artık büyüdüğüm için tırnaklarımı yemeyi bırakmalıymışım. | Open Subtitles | لا أغسل يديّ عندما أخرج من قطار الأنفاق ويجب عليَّ أن أتوقّف عن قضم أظافري لأنّي كبيرة |
Ben spa'da tırnaklarımı yaptırıcam zamanım az. | Open Subtitles | ولم يكن لدي الوقت لأجفف أظافري في النادي |
tırnaklarımı yaptırdığım yerde hep belgesel kanalı açık oluyor. | Open Subtitles | اعتدت أن اشاهد قناة العلوم في كل مرة أقوم فيها بتقليم أظافري |
tırnaklarım kırıldı, ten rengim mahvoldu! | Open Subtitles | أظافري قد تكسرت مظهري بشكل عام اصبح سيئا |
Tıraş olacağım, saçımı kestireceğim, manikür yaptıracağım, her bir şeyi. | Open Subtitles | سأحلق ذقني و شعري و أقلم أظافري و كل شيء ربما ابدل وجهي |
- Bu kadar büyük tırnaklarımın olması | Open Subtitles | هل يخرج من الغلاف؟ أعتقد أني أحب أظافري طويلة |
ve ben pedikür ve ağda yapmak zorundayım. | Open Subtitles | و أنا مازال علي أن أقوم بتنظيف . أظافري و أقوم بإزالة الشعر بالطريق البرازيلية |
Az daha tırnağım "Negatif Kat Von D"* tarafından kökünden koparılıyordu. | Open Subtitles | أظافري بالكاد تمزقت بينما نحن هناك لا بد أن أنام وأبقيها مرفوعة |
tırnaklarıma ne kadar zehirli olduklarını bir tek allahın bildiği plastikler yapışık. | Open Subtitles | هناك جزيئات من نوع من المواد البلاستيكية السامة وحده الله يعرفها مزروعة تحت أظافري |
Tamam. Arka araçta gelirim. Ojemi orada da sürerim. | Open Subtitles | حسناً، سأستقل السيارة الاحتياطية، أستطيع تقليم أظافري بداخلها. |
Bir haftayı aşkın bir süre Tırnağımı kesmedim ve bir aydan beri aynı ayakkabıyı giyiyorum. | Open Subtitles | ولم أقضم أظافري طيلة هذا الأسبوع. وارتديت نفس الحذاء طيلة هذا الشهر. |
Küçükken hep tırnaklarıma oje sürerdim. | Open Subtitles | أعتدت دائما طلاء أظافري عندما كنت طفلة صغيرة. |