"أظنكِ" - Traduction Arabe en Turc

• bence
• düşünmüyorum
• sanıyordum
• olduğunu sanmıyorum

bence, hayattaki yolunu gerçek hislerini olumluluk ve kibarlık maskesi altına gizlerek çiziyorsun, ama altında çirkinlik ve kinle dolusun.
أظنكِ قد شققتِ طريقكِ نحو العالم عبر إخفاء مشاعركِ الحقيقية تحت قناع الإيجابية و اللطف , لكن تحت هذا القناع

bence tekrar baksanız iyi olur çünkü bence bu kişiyi tanıyorsunuz.
أعتقد أن عليكِ أن تنظري مرة أخرى لأني أظنكِ تعرفينه فعلاً

Onun ne düşündüğünü kafana takma, bence başardın.
لا تقلقى بشأن ما تظنه هى أظنكِ نجحتى فى تحقيق غرضكِ

Bazen gıcık biri oluyorsun, ama pek de buruk biri olduğunu düşünmüyorum.
أنتِ متعجرفة أحياناً لكن لا أظنكِ مغرورة

Ama ben daha fazla test yaptırmamız gerektiğini düşünmüyorum.
لكني لا أظنكِ بحاجة للمزيد من الإختبارات

Kendi hakkımda daha iyi düşünmemi istediğini sanıyordum.
أظنكِ أردتى أن أشعر شعوراً أفضل تجاه نفسى

Aslına bakarsan... Henüz merkezden uzaklaşmaya hazır olduğunu sanmıyorum.
سأخبركِ بالحقيقة لا أظنكِ مستعدة لمغادرة المركز

Biyomekanik konusunu araştırıyordum ve bence bulduklarım seni...
لقد كنت أقرأ عن علم الميكانيكا اليدويّة أظنكِ ستتفاجئين بخصوص

Bir süre yalnız olmak istediğin konusunda bence haklısın.
أظنكِ محقة بخصوص رغبتكِ لتكوني وحيدة لفترة

bence sadece yakalanmaktan değil,
أظنكِ خائفة. لازلت لا أعرف، خائفة أن يقبض عليك،

Aramızda kalsın, bence gerçek yetenekli sensin.
حسنا، بيني وبينكِ، أظنكِ الموهبة الحقيقية،

bence başarabilirsin ve burada çalışırsan tüm dünyanın da ilgisini çekersin.
أظنكِ ستستطعين. وأظن أن هذا المكان مناسبٌ لك لإبقاء بقية العالم مُهتم أيضاً.

Pek sanmıyorum Sara. bence iyice aptallık etmişsin.
لا أظنني استطيع هذا يا سارة أظنكِ كنتِ حمقاء

Ama bence görünmezler diyarını hiç sevmezsin yani.
حسناً, لا أظنكِ ستسمعي فعلاً بالعالم الخفي

bence dünyadaki en güzel kızsınız, en tatlısı, en şekeri.
أظنكِ أجمل وألطف فتاة في العالم

-Hayır, bence aradığın kelime fedakarlık olacaktı. -Doğru.
لا، أظنكِ تبحثين عن كلمة تضحية

Deli olduğunu düşünmüyorum. Hızlı olduğunu düşünüyorum.
لا أظنكِ مجنونة ولكن أظنه سريع

Hayır. Bunu senin uydurduğunu düşünmüyorum.
كلاّ لا أظنكِ تختلقين ذلك

Yiyecek karnesinin ne olduğunu bilmezsin, sanıyordum.
لم أظنكِ تعرفين ما هي البطاقة التموينية

Ben, üç hafta önce görüştünüz sanıyordum.
لأنّي أظنكِ قدقابلتِهقبلثلاثةأسبوع.

- Yaptığım şeyin gizliliğini anladın sanıyordum.
...كانت لدينا نظرية أظنكِ فهمتِ أن ما أفعله كان مخفي تماماً

Para biriktirmeye ihtiyacın olduğunu sanmıyorum.
لا أظنكِ بحاجة للتوفير. هيّا.