| Bir danışman getirteceğim. Bence çok yardımcı olacak, eminim. | Open Subtitles | سأُحضر مُستشاراً، أظنهُ سيكون مُفيداً ، أنا متاكدة |
| Bence kim seksi biliyor musunuz? Rahibe Peter Marie. | Open Subtitles | هل تعرف من أظنهُ جذاب الأخت بيتر ماري |
| Bence güzel olacak, değil mi? | Open Subtitles | أظنهُ أصبح جميلًا ، اليس كذلك؟ |
| Terziden demin geldim. Sanırım odasında çalışıyordur. | Open Subtitles | عدتُ لتوي من عند الخياطة أظنهُ في مكتبه |
| Sanırım benim için geliyor. Öyle mi? | Open Subtitles | والذي أظنهُ قادمٌ لأجلي |
| Bence yakışıyor, sence? | Open Subtitles | أظنهُ أصبح جميلًا ، اليس كذلك؟ |
| Bence bunları çizerken orijinalinin önünde duruyorlardı. | Open Subtitles | أظنهُ جلس قُبالة اللوحة الأصلية -حين رسم هذه |
| Bence bunu göz önünde bulundurmalıyız. Tamam. | Open Subtitles | لكني لا أظنهُ سينسى الأمر بسهولة |
| Evet, Bence onun bir sorunu yok. | Open Subtitles | حقًأ، أظنهُ سيكون بخير |
| Bence çok feci bir travmayı atlattı. | Open Subtitles | أظنهُ بدأ يتجاوز الصدمة |
| Bence seninle gurur duyardı. Levkin iyi bir seçim. | Open Subtitles | أظنهُ سيكون فخوراً بكِ (ليفكن) خيارٌ جيّد |
| - Bence fark eder. | Open Subtitles | -حسنًا، أظنهُ مهم |
| Bence sadece Fowler'ı bulmak istiyor. | Open Subtitles | أظنهُ يريد العثور على (فاولر) فحسب |
| Bence sevgiden yaptı. | Open Subtitles | أظنهُ الحب. |
| Sanırım bilgi vermekten fazlası vardı. | Open Subtitles | أظنهُ كان يُعلمك |
| Sanırım bir şeylerin peşinde. | Open Subtitles | أظنهُ يُضمر شيئًا |
| Büyük bir tane. Ama Sanırım, çalıntı. | Open Subtitles | واحد ضخم أظنهُ مسروقًا |
| Sanırım annenin evine. | Open Subtitles | أظنهُ ذهب ألى منزل أمك |