| Sanırım yemekhanedeki yemekle doyman gerekecek. | Open Subtitles | أظنُ أنهُ عليكَ أن تقبلَ بالطعام المَوجود في الكافيتيريا |
| Sanırım büyük bir av başlatma zamanımız geldi. | Open Subtitles | حسناً، أظنُ أنهُ آنَ الوقت لنقومَ بلُعبَة صيد لطرائِد كبيرَة |
| Sanırım ona bir şey verecekti. | Open Subtitles | أظنُ أنهُ من المفترض أنها كانت ستعطيهِ شيئاً |
| Sanırım dedikodulara inanmamalısın. | Open Subtitles | أظنُ أنهُ لا يُمكنكَ تصديق الشائعات |
| - Umarım yakın bir yerdesinizdir çünkü Sanırım birini öldüreceğim. | Open Subtitles | "آمل أنكم قريبيين يا رفاق" لأني أظنُ أنهُ يفترض بي قتل شخصٍ ما |
| Sanırım size yardım etmem gerekiyor. | Open Subtitles | أظنُ أنهُ يفترضُ بي أن أساعدكَ |
| - ve Sanırım bu birisi de Beecher. | Open Subtitles | و على أحدهِم أن يدفعَ الثمَن، و أظنُ أنهُ يجبُ أن يكونَ (بيتشَر) |
| Ve Sanırım... annemin canını yakmak istiyor. | Open Subtitles | و أظنُ أنهُ ربما يُؤذي أمي |
| - Sanırım şurasıydı. | Open Subtitles | أظنُ أنهُ كانَ هُناك |
| - Vanessa, kapıyı aç! - Sanırım sarhoş. | Open Subtitles | فينيسا) إفتحي الباب) - أظنُ أنهُ كانَ ثملاً - |
| Sanırım burada kalıp Elliot'un güvende olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | أظنُ أنهُ علينا أن نبقى ونتأكد من أن (إليوت) بأمانٍ |
| Martin, Sanırım bir daha konuşmamalıyız. | Open Subtitles | مارتين) ،، لا أظنُ أنهُ يجدر بنا أن نتحدثَ ثانيةً) |
| Ancak Sanırım bunu ortaya çıkarmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | لكني أظنُ أنهُ وقت أكتشاف ذلك |
| - Sanırım seni duydu. | Open Subtitles | أظنُ أنهُ سمعك |