"أظن بان" - Traduction Arabe en Turc

• Sanırım
• bence

Sanırım insanları böyle değiştirebilirsiniz. Bir anda onlara saldırarak.
أظن بان هكذا نغير الناس يجب أن نهاجمهم مرة في الزمن

Sanırım bunun için ödeme yapıyorum, değil mi?
حسناً، أظن بان هذا الذي دفعت من اجله ،صحيح؟

Sanırım tek şansımız savaşarak kaçmak.
أظن بان فرصتنا الوحيدة للهرب هي محاولة قتل كل من يقف في طريقنا

bence otomatik ses düzeltme programı bu kafileyi düzeltecek kadar gelişmedi.
لا أظن بان أجهزتنا قادرة على تحمل هذا أكثر من ذلك

SWAT hepsine bakacak ancak bence bizim aradığımız kırsalda olan.
فرقة المداهمة السريعة سوف تتحقق منها جميعاً و لكنني أظن بان المحطة الريفية هي التي نريدها

Sanırım bazı kadınların, hissetmek istediği şeyi.
الذي أظن بان بعض النساء... يردن ان يشعرن به

Sanırım moral bozucu bir haber vereceğim.
أظن بان لدي أخبار مخيبة للآمال

Sanırım banka bensiz bir gün idare edebilir.
لا أظن بان المصرف سيصمد يوم واحد بدوني

Böyle olucağını tahmin edemedim ama Sanırım buna alışkınım zaten.
,لم أتوقع هذا ولكن أظن بان علي إعتياده

Sanırım işimiz bu kadar.
أظن بان هذا ختام عملنا.

Sirra bir sıfır sıfır ve öldü. Ve Sanırım hedefi bana bir ölüm emri çıkarttı...
(سيّرا 1000) وحالته ميت و أظن بان هدفه أصبح يستهدفني

Sierra Bir sıfır sıfır. Ve durumu ölü. Sanırım hedefi beni öldürmek istiyor.
(سيّرا 1000) وحالته ميت و أظن بان هدفه أصبح يستهدفني

Sanırım bunu yapmamıza gerek yoktu.
لا أظن بان يجب أن نفعل هذا

Evet, Sanırım sadece burada olanlar oldu, değil mi?
أجل أظن بان هذا كاد أن يحدث

- Ever Sanırım öyle olur.
أجل ، أظن بان هذا سينجح

Sanırım haftada bir yapılacak bu.
أظن بان هذا سيصبح شيء أسبوعي

Trudy, seni yemeğe götürmek işimin bir parçası değil bence.
ترودي, لا أظن بان اخذك للغداء جزءاً من عملي

bence o ikisinin yaşlarını toplasan otuz etmez.
لا أظن بان هاتان لديهما 30 سنة بينهما تنورة المنقّطة تبدو ممتعة

Varsayım değil bence. Bir araştırma yapılmıştı.
لا أظن بان هذه كانت إفتراضية, كانت هناك دراسات

Dün geceden sonra bence bu seni 10'da 11 yapar.
بعد ليلة البارحة أظن بان هذا يجعلك إحدى عشر من عشرة

bence bu akşam birçok insan Holokost hakkında bir sürü şey öğrendi.
أظن بان الكثير من الحضور تعلموا عن المحرقة هذه الليلة