| Bunun gibi bir parça, Sanırım, onlara kutsal olduklarını anımsatıyordu. | Open Subtitles | شيء مثل هذا، على ما أظن ربما ذكرهم بذلك لقد كان نوع مقدس |
| Sanırım kızları daha sonra dondurma yemeğe götüreceğim. | Open Subtitles | أظن ربما أصطحب الفتيات لشراء الآيس كريم لاحقاً. |
| Sanırım bu girişimin tam olarak orjinal olmadığı açıkça görülmeye başlanacak gibi. | Open Subtitles | ..أظن ربما يكون من الواضح أن هذه المبادرة ليست حقيقية |
| Seni bir hastane yatağına yatırıp epidural doğuma başlamalıyız Bence. | Open Subtitles | أظن ربما أن علينا وضعك في المستشفى الآن وإعطاءك المسكنات. |
| Ben ve işsiz beceriksiz arasındaki benzerlikler bir yana Bence bunda oturmalıyız. | Open Subtitles | حسناً هناك توازي بيني وبين مهاجر عاطل من جانب أظن ربما علينا الجلوس هنا |
| belki Dans Komitesinde olmak dans etmek için bahanem var. | Open Subtitles | أظن ربما لأن وجودي في لجنة الرقص يعطيني عذرا حقيقيا للقدوم فعلا للرقص |
| Sanırım üniversite kampüsünde olmak beni geçmişe götürdü ve ilk senemde yaşadığım güvensizlikleri hatırladım birden. | Open Subtitles | أظن ربما التواجد في حرم جامعي أخذني للماضي، وإلى بعض مشاكلي في سنتي الأولى مع انعدام الثقة. |
| Sanırım... Araştırmacıları sadece gece vakitleri için tutabiliriz. | Open Subtitles | أظن ربما يمكننا تحديد أوقات عمل المحققين في ساعات الليل فقط. |
| Sadece, son zamanlarda Bence böyle olduktan sonra oldu, Sanırım. | Open Subtitles | لأنه, مؤخراً... أظن... ربما منذ أن صرحت بأني شاذ. |
| Sanırım bazen, şey nereden geldiğini söylemesi zor. | Open Subtitles | أظن ربما في يعض الأحيان أنه... من الصعب أن نقول من أين... تأتي |
| Sanırım, belki de, bunu çok fazla umut etmemelisiniz. | Open Subtitles | أظن ربما , ليس عليك أن تأملي بقوة |
| Sanırım anladım. Ben gitmeliyim. | Open Subtitles | فهمت , على ما أظن ربما عليّ المغادرة |
| Üzerinde çalıştığımızı söylersek daha iyi olur Sanırım. | Open Subtitles | أظن ربما عليك القول أننا نعمل على ذلك |
| Sanırım bir futbol oyuncusuna yapmış olabilirim. | Open Subtitles | أظن ربما عملتُ هذا الوشم للاعب كرة قدم. |
| Sanırım bugün evde kalabilirim. | Open Subtitles | أظن ربما سأبقى في المنزل اليوم. |
| Bence, sen ve ben, karşılıklı faydalanabileceğimiz bir anlaşmaya varmak adına biraraya gelmeliyiz. | Open Subtitles | أظن ربما نتقابل أنا وأنت ونخرج باتفاق منفعة متبادل |
| Kesinlikle özel muamele gördüğünü düşünüyorum, ve Bence rüşvet vermekten bile suçlu olabilirsin. | Open Subtitles | وأنا واثق بأنك تقليتي خصيصاً معاملة مميزة وأيضا ، أظن ربما أنتِ مذنبه بتهمة الرشوة |
| Bence yanlış adrese gelmişsin babalık. | Open Subtitles | أظن ربما أنّك جئت إلى العنوان الخاطئ، أيها العجوز. |
| Tek düşündüğün kira olmuş. Bir psikiyatriste falan görün Bence. | Open Subtitles | هذا كل ما تفكر فيه، أظن ربما عليك زيارة طبيب نفسي |
| Bence tüm bunları dikkate almanız gerekiyor. | Open Subtitles | أتعرف أمرًا، أظن ربما عليك أن تضع هذا في الأعتبار. |
| belki de halkın bilmesi gereken başka şeyler de vardır. | Open Subtitles | أظن ربما توجد معلومات هنا قد تكون ذات اهتمام جاد للشعب |
| belki duymamış olabilirsiniz Bay Büyük Yönetici ama... | Open Subtitles | أظن ربما ما لم تسمعه، ياسيديالمديرهوأن.. |