"أظهرت أن" - Traduction Arabe en Turc

    • gösteriyor ki
        
    • ortaya
        
    • olduğunu gösteriyor
        
    • biliminde
        
    Araştırma ayrıca şunu bile gösteriyor ki, tuğla duvarları gören yerlerde yatan hastalar, ağaçları gören yerlerde yatanlardan daha yavaş iyileşiyor. TED كما أظهرت أن مرضى المستشفيات الذين لديهم مناظر جدارية يتعافون بشكل أبطأ من أولئك الذين لديهم مناظر الأشجار.
    Çalışmalar gösteriyor ki; pek çok bakıcı, sevdikleri birinin sağlığı için, kendi sağlıklarından oluyor. TED العديد من الدراسات أظهرت أن أغلب مقدمي الرعاية الصحية يضحون بصحتهم وسعادتهم، للإهتمام بمن يحبون،
    Artı, araştırmalar gösteriyor ki, oyun olumlu duyguları harekete geçiriyor beyindeki ödüllendirme sistemine dopamin salgılıyor. Open Subtitles زائد، الأبحاث قد أظهرت أن الألعاب تعطي تأثير إيجابيًا وينشط الدوبامين في الدماغ
    Ve geçen yıl, şizorfreni ile bağlantılı olan, mutasyona uğradığında uykuyu da bozan bir geni ortaya koyan bir çalışma yayınladık. TED وفي العام الماضي، قمنا بنشر دراسة أظهرت أن المورثة التي تم ربطها بمرض الفصام، والتي، حين تحويرها، تخرّب النوم كذلك.
    Keith Krause ve diğerleriyle yaptığım araştırmalar 50.000 ile 60.000 arasında insanın savaş bölgelerinde öldürüldüğünü ortaya koyuyor. TED الأبحاث التي قمت بها مع كيث كروز وآخرون أظهرت أن ما بين 50000 إلى 60000 من الناس يموتون في مناطق الحرب
    Bir araştırma hem ebeveynliğin, hem gelirin önemli olduğunu gösteriyor. TED هذه الدراسة أظهرت أن الفقر والتربية مهمان.
    Bu çalışma günümüzde palmiye yağı için en yüksek değerin bozulmuş topraklarda olduğunu gösteriyor. TED الدراسة أظهرت أن أعلى قيمة صافية لزيت النخيل تأتي من أراض تم إعادة استزراعها.
    Kafatası biliminde yakın zamanda olan gelişmeler insan beyninin kişiliğin temeli olduğunu kanıtladı, General. Phineas Gage kanıtladı. Open Subtitles التطورات الحديثة في تنظير القحف أظهرت أن الدماغ البشري مقعد للشخصية، عامة "فينس غيج" أثبت ذلك.
    Kafatası biliminde yakın zamanda olan gelişmeler insan beyninin kişiliğin temeli olduğunu kanıtladı, General. Open Subtitles التطورات الحديثة في تنظير القحف أظهرت أن الدماغ البشري مقعد للشخصية، عامة "فينس غيج" أثبت ذلك.
    Ama kayıtları gösteriyor ki rahatsızlıkları sadece hafif şiddette artrit ve konjonktivitti. Open Subtitles إلّا أن السجلّات أظهرت أن جروحه لم تكن إلّا التهاباً بسيطاً فى المفاصل والمُلتحمة.
    Bugün bilimsel çalışmalar gösteriyor ki konu maharet ve yaratıcılığa geldiğinde maddi ödül insanları motive etmiyor. Open Subtitles يعطي خيراته كلها لل 1% النخبة منه. الدراسات العلمية أظهرت أن الأنسان في الحقيقة لاتحفزه الجوائز لمادية
    Saha testleri gösteriyor ki denek, ya da "kurban", ki ben onlara Veridian teknolojisi "destekli" diyorum, yüzlerce fersah ötede olup yine de mesajı duyabilir sanki sadece onların kulağına fısıldanmışçasına. Open Subtitles (الإختبارات الميدانية أظهرت أن الشخص الذي يخضع للتجربة أو (الضحية (كما أحب أن أطلق على الناس التي تساعدهم (تكنولوجيا فيريديان يمكن أن يكون على بعد مئات الأقدام ويتمكن من سماع الرسالة
    Kim'in tahlilleri karnında bir yırtık olduğunu gösteriyor ki bu kötü bir şey. Open Subtitles فحوصات (كيم) أظهرت أن لديها تمزقًا في بطنها، وهو أمر سيء.
    Birincisi, araştırmalar gösteriyor ki, bir kere, sahip olunan maddi varlıkların ve ihtiyaçların arasında, hepimiz için, bu oradaki herkes için, araştırmalar gösteyiror ki, bu hayatta çok az şey var, mutluluk seviyesini gerçekten arttıran. TED الأول هو أن الأبحاث أظهرت هو أنك بمجرد أن تكون كل احتياجاتك المادية مستوفاة -- وهو الأمر الحاصل بالنسبة لأغلبنا، أو لنقل كلنا هنا في هذه القاعة -- الأبحاث أظهرت أن هناك أشياء قليلة في الحياة بإمكانها فعليا أن ترفع معدلات سعادتكم.
    Bilinen en eski kanıt, Çin'de MÖ 7000'den geliyor, burada kil kaplarındaki kalıntı, insanların fermente pirinç, darı, üzüm ve baldan alkollü bir içecek yaptığını ortaya koydu. TED يأتي الدليل الأبكر المعروف منذ 7,000 قبل الميلاد في الصين، حيث البقايا في أوعية الصلصال أظهرت أن البشر كانوا يصنعون مشروبا كحوليا من الأرز المخمر والدخن والعنب والعسل.
    Bu ortaya çıkınca fena ereksiyon oluyorum. Open Subtitles خطيرة من الصعب على حين أظهرت أن ما يصل.
    Vince'in akciğerlerinden aldığımız sıvının analizi aslında kalp sorunu olduğunu gösteriyor. Open Subtitles تحاليل السوائل من رئتا فينس أظهرت أن مشكلة الرئة هي في الواقع مشكلة في القلب
    "Ekstrem Yumruklar" istismarcı, vahşi ve gençlerimizi kötü etkiliyor. Araştırmalar annenin haklı olduğunu gösteriyor. Open Subtitles الملاكمة القصوى ، مليئة بالعنف ومثال سيئ لأطفالنا الصغار الدراسات أظهرت أن والدتك كانت على حق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus