| Ama günah çıkaran bendim. İtiraf benimdi. | Open Subtitles | ولكنه كان انا الذى أعترفت لك كان أعترافى | 
| Şeytanın sevgilisi olduğunu ve onu her gece yatağına aldığını itiraf etti. | Open Subtitles | أعترفت بأن الشيطان كان حبيبها وجاء إلى سريرها كل ليلة. | 
| Söz verdi, itiraf edersen ve pişman olduğunu söylersen seni bırakacak. | Open Subtitles | أنها قطعت وعدًا إذا أعترفت وأظهرت أنّك نادمًا، ستطلق سراحك. | 
| Odasında bulunan parfüm şişesi, çaldığını itiraf ettiği zehir kocasıyla kavga ederken onu öldürmekle tehdit etmiş olması gibi. | Open Subtitles | بأن زجاجة العطر وجدت فى غرفتها السم الذى أعترفت بسرقته الشجار مع زوجها حيث هددت بقتله | 
| Daha az önce yalancı olduğunu kabul etti. | Open Subtitles | لقد أعترفت للتو بأنها مدمنة كذب. | 
| Kadının öldürüldüğü gece evde olduğunu itiraf etmiştin. | Open Subtitles | لقد أعترفت لي بأنك كنت في منزلها ليلة مقتلها | 
| Hatta sen bunun bir kasete konulan en saçma şey olduğunu itiraf etmelisin. | Open Subtitles | حتى أنت أعترفت أنه أغبى شيء قد يسجل على شريط | 
| İtiraf ettiğimi söylemek için onunla konuşabilir miyim? | Open Subtitles | بما أنني أعترفت ألا يمكن على الأقل التحدث معها ؟ | 
| -"Jordan Collier cinayetini itiraf ediyorum." -İtiraf da etsen hapse gireceksin Kyle. | Open Subtitles | حتى لو أعترفت يا " كايل " فمازال عليه أن يدخل السجن | 
| Ve Kelly Morris itiraf ettiğine göre... Hayır, bunu o yapmadı. | Open Subtitles | و بما أن كيلي موريس أعترفت لا أنها لم تفعلها | 
| Sonundan mahkemede parayı başka bir yere koymuş ve orada unutmuş olduğunu itiraf etti. | Open Subtitles | في النهاية أعترفت في المحكمة أنها وضعتهم في مكان آخر لكنها نسيت | 
| Oraya geldi ve benim ona kızı öldürdüğümü itiraf ettiğimi söyledi. | Open Subtitles | ولقد وقف هناك وقال لهيئة المحلفين بأنني أعترفت له أعترفت له بقتلي لها | 
| Norma'nın ev arkadaşı Bayan Claudia Reece Holland birkaç gün önce bana gelip, Norma'nın her şeyi babasına itiraf ettiğini söyledi. | Open Subtitles | زارتني قبل عدة أيام و أخبرتني بأن نورما أعترفت بكل شيء لوالدها | 
| Ama Bayan Norma Restarick cinayeti itiraf ettiğinde Sir Andrew Restarick olarak, en yakın akraba sayıldığınızı anladınız. | Open Subtitles | و لكن عندما أعترفت الآنسة نورما ريستارك فأدركت حينها بأنك أقرب أقرباء السيد أندروا ريستارك | 
| Elimizde cinayeti itiraf eden bir şüpheli var fakat gizemli kadının varlığını reddediyor. | Open Subtitles | ولدينا مشتبه بها بالحجز أعترفت بالجريمة ولكن تنكر وجود هذه المرأة الغامضة | 
| Başrahibe'ye gidip, neler olduğunu anlattım. Adamı öldürmek istediğimi itiraf ettim. | Open Subtitles | عدتإلىكبيرةالراهباتوأخبرتهاماكان، أعترفت أنـّي وددت أنّ أقتله. | 
| Eğer nereli olduğumu itiraf edersem siyasi hayatım biter. | Open Subtitles | لو أعترفت بخصوص مكان مولدي إذن , ستنتهي حياتي السياسية | 
| Polis sonunda cinayetleri itiraf eden bir kadını gözaltına aldı. | Open Subtitles | قبضت الشرطة على امرأة فالنهاية والتي أعترفت بالذنب | 
| Başta kendini öldürmeye çalıştığından zor oldu ama itiraf etti. | Open Subtitles | . فقط قبل أن تقتل نفسها أظهرت لها شيء غير جميل . لقد أعترفت | 
| Castle, Kat Kingsley olay yerinde olduğunu kabul etti. | Open Subtitles | كاسل " لقد أعترفت " كات كينغزلي " بكونها " في مسرح الجريمة | 
| Kendisi tüm insanlığın üzerine veba illetini saldığını kabul etmiştir. | Open Subtitles | وأنها أعترفت بأنها جلبت الطاعون على البشر. |