| Konu açılmışken, itiraf etmeliyim ki... | Open Subtitles | ولأمر له علاقة بالموضوع عليّ أن أعترف لك | 
| Şöhretini ve sana ödeyeceğim paranın da miktarını hesaba katarsak, itiraf etmeliyim ki kusursuz bir görev olmasını beklerdim. | Open Subtitles | يجب أن أعترف لك , مع أخذ سمعتك في الإعتبار ومبلغ أتعابك كنت أتوقع مهمة بلا أخطاء | 
| Sana hakkını vermeliyim Peder. Dersini çalışıp gelmişsin. | Open Subtitles | يجب أن أعترف لك بادري أتيت و سلاحك محشواً هذه المرة | 
| Biz artık birlikteyiz, ve itiraf etmem gerekirse ilişkimiz ciddileşiyor. | Open Subtitles | نحن سوياً الآن و يجب أن أعترف لك , الأمر يصبح جدياً | 
| Bir şey itiraf edeceğim. | Open Subtitles | يجب أن أعترف لك | 
| Cesurca davrandığını itiraf edeyim ama tehlikeli bir oyundu. | Open Subtitles | أعترف لك عبت دورا شجاعا، ولكنه كان لعبة خطيرة جدا. | 
| Fener 200 dolar limitimi bitirdi.Akıllıca bir alışveriş olmadığını kabul ediyorum. | Open Subtitles | لقد كلفنى الضوء الكشاف 200 دولار، لم يكن هذا قرار حكيم، أعترف لك بهذا | 
| - Kara Rozet buradaki durumu hafife aldı, o konuda haklısın. | Open Subtitles | الشارة السوداء قد استخفو بالوضع هنا أعترف لك بذلك | 
| Hey, Ray. hakkını vermeliyim ki. Bu akvaryum çok iyi bir seçim oldu. | Open Subtitles | هيي راي يجب علي أن أعترف لك هذا الحوض إنما هو ضربة معلم | 
| Size itiraf etmeliyim ki Sör Ralph, bu salon, unutmayı tercih edeceğim hayaletlerin varlıklarıyla dolup taşıyor. | Open Subtitles | لا بد لي أن أعترف لك, ايها السير رالف بأن هذه القاعة قد ملئت بحضور الاشباح التي يجب أن أنساهم | 
| ve itiraf etmeliyim erken konuşmuşum. | Open Subtitles | يجب أن أعترف لك أنني تسرعت باتخاذ قرار الإلغاء | 
| Ama yine de itiraf etmeliyim ki bazen kalbim macera özlemi çekiyor. | Open Subtitles | ولكن يجب أن أعترف لك أيضاً أن هناك أوقات تحتاج روحي بها إلي مغامرة | 
| İtiraf etmeliyim bu sonuncu talep çok etkileyici. | Open Subtitles | هذا الطلب الأخير رائع بحق، يجب أن أعترف لك بذلك | 
| Sana birşey itiraf etmeliyim, Sammy | Open Subtitles | في الحقيقة أريد أن أعترف لك , سامي | 
| Sana hakkını vermem lazım, Henry, çabuk kavrıyorsun. | Open Subtitles | (يجب أن أعترف لك يا (هنري إنك نوعاً ما شخص ذي منظور | 
| Sana hakkını vermeliyim, Mackintosh. | Open Subtitles | عليّ أن أعترف لك بشيء يا (ماكينتوش) | 
| Yeni başlangıçlardan laf açılmışken, sana itiraf etmem gereken bazı şeyler olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | الآن لبدء صفحة جديدة، أشعر أنّي يجب أن أعترف لك ببعض الأمور | 
| İtiraf etmem gerek dostum bu halde bu şekilde duruşun oldukça etkileyici. | Open Subtitles | كلّا، يجب أن أعترف لك يا صاح، عجبني أسلوب تصرّفك عندئذٍ. | 
| Sana itiraf etmem lazım. Ben Jeffrey değilim. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تزورني يجب أن أعترف لك بشيء... | 
| Sana bir şey itiraf etmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أعترف لك بشىء | 
| İtiraf edeyim. Hayır, böyle de denmez. | Open Subtitles | بل "أعترف" لك, لا لا ليست هذه مناسبة أيضا | 
| Basını arkana aldın, bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | تحظى بإهتمام عديد من الصحافة أعترف لك بذلك | 
| Bu konuda haklısın. | Open Subtitles | أعترف لك بهذا، نعم | 
| hakkını vermeliyim. Bir başka evrene çelme takmak, ha? Son derece iyi. | Open Subtitles | أعترف لك أن السفر لعالم أخر شئ رائع جداً |