| Ben de kötü bir kayıt falan sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدت أنها سوف تبدو بشكلٍ أسوء او شيء من هذا القبيل |
| Minik bir parti veriyoruz sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدت أنها ستكون حفله تجمعنا نحن فقط |
| Ben yazı yazarken zamanı fark etmiyorum. İyi olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | الوقت يطير مني عند الكتابة أعتقدت أنها بخير |
| Acemi olduğunu sanıyordum ama oldukça yetenekli. | Open Subtitles | أعتقدت أنها مبتدئة ولكنها مذهلة |
| Sizinle biraz geyik etine karşılık içkileri değişmenin iyi bir fikir olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | ...أعتقدت أنها فكرة طيبة لتبادل الشراب معكم بعد تناول بعضا من هذا اللحم |
| İçindekilerin sadece fotoğraflar olduğunu düşünmüştüm, ama bundan fazlası da varmıış. | Open Subtitles | أعتقدت أنها مجرد صور لكن تبين أن هناك أكثر مما يجذب العين |
| Üzgünüm, o kadar gürültü yapıyordunuz ki bunun bir davet olduğunu sandım | Open Subtitles | أنا أسف لكن نتيجة صياحكم العالي أعتقدت أنها دعوة للأنضمام أليكم |
| Oldukça saçma olduğunu düşündüm. | TED | أ تدرون، أعتقدت أنها كانت مجرد مزحة. |
| Sen de eski sevgilimle evime girmenin iyi bir fikir olduğunu düşündün. | Open Subtitles | لذا أعتقدت أنها فكرة جيدة لإقتحام منزلي مع صديقي السابق ؟ |
| Burada olduğunu sanmıştım, ama değilmiş. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنها هنا لكنها ليست موجودة |
| Ben de sadece üzülenin ben olduğumu sanmıştım çünkü onu tanıyorum. | Open Subtitles | أعتقدت أنها حزينه مني لأني أعرفها |
| Gemiden geldiğini sanmıştım. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنها نابعة من السفينة |
| Hayır. Burada olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لا، أعتقدت أنها هنا. |
| Ben tıpkı Beşinci Cadde gibi dümdüz olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أنها أبسط من ذلك. مثل (الفيفس أفينو). |
| İntihar olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | مهلاً أعتقدت أنها حالة إنتحار |
| Bodrum katındaki deneylerin sizin olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | .. أعتقدت أنها طبيبه بسبب بسبب تلك التجارب في المخزن |
| Bazı dedikodular duymuştum ama hep efsane olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | نعم , لقد سمعت أشاعات ولكنى أعتقدت أنها خرافه |
| Çay yapmanın güzel bir fikir olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنها ستكون فكرة جيدة أن أعدك لكِ بعض الشاي |
| Onlardan biri olduğunu sandım, Tommy. | Open Subtitles | أعتقدت أنها كانت واحدة منهم , تومي |
| Bizimle beraber olduğunu sandım. Anders, pusuya düşürüldük. | Open Subtitles | أعتقدت أنها كانت معنا أندرس), لقد تم مهاجمتنا .. |
| Kız olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنها الفتاة |
| Fran'in başka işlerle meşgul olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنها منشغلة بأمور أخرى |
| - O kadar iyi olduğunu düşündün mü? | Open Subtitles | أعتقدت أنها جيدة إلى هذا الحد؟ |