| Diğer yalanlarınla açıklanamayan tüm semptomlarını açıklar. | Open Subtitles | مما يفسر كل أعراضك التي لا تفسرها أكاذيبك |
| Civa seviyen semptomlarını doğrulayacak kadar yüksek değil. | Open Subtitles | و لكن المستوى ليس مرتفع بشكل كافي ليسبب أعراضك |
| İtiraf etmeliyim ki, belirtiler oldukça kaygı vericiydi. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعترف، أنا أهتميت به أعطوني أعراضك |
| Dinle beni. belirtilerin hakkında birkaç doktorla konuştum. | Open Subtitles | إستمع الى , لقد كنت اتحدث الى عده أطباء بخصوص أعراضك |
| Sanırım bu geçmişteki ve günümüzdeki hatıralarının karışması yüzünden oldu ve yaşadığın korku Semptomların oluşmasına neden oldu. | Open Subtitles | أظن تشوش الذكريات بين الماضي والحاضر والخوف الذي تستحضره هو السبب في أعراضك |
| Semptomlar karnında bir sorun olduğunu gösteriyor ama alt tarafta ağrı olduğunu göz önüne alırsak bağırsak tümörü olabilir. | Open Subtitles | أعراضك تدل على.. أن هناك شيء في معدتك. و لكن ألمك يدل على أنه بالأسفل. |
| Ama uyuşturucu, semptomlarınla başa çıkmanın bir yolu. | Open Subtitles | ولكنها مخدرة, .وبعيدة عن معالجة أعراضك |
| Eğer Belirtilerinizi söylerseniz daha kolay yardımcı olurum. | Open Subtitles | أذا اخبرتني أعراضك, سأكون سعيد للمساعدة |
| semptomlarını ekarte etmek için bu kadar aceleci olmamalıydım. | Open Subtitles | كان عليّ ألا أتجاهل أعراضك بهذه السرعة |
| Düşük testosteron bütün semptomlarını açıklıyor. | Open Subtitles | التوسترون المنخفض يفسر كل أعراضك |
| Bu semptomlarını kontrol etmeye yardımcı olacak bir teknikti. | Open Subtitles | وكان ذلك تكنيكاً مفيداً في إدارة أعراضك |
| belirtiler daha yeni baş göstermiş. | Open Subtitles | أعراضك لازالت أولية يفترض أن لايقتلك المرض |
| Ama belirtiler değişir, daha sık yaşamaya başlarsan, kalbin normal Cody hızından da hızlı atarsa, tekrar buraya gel. | Open Subtitles | ولكن لو تغيرت أعراضك, ولو كان الاغماء يأتي بكثرة, أو لو شعرت أن نبضات قلبك تزداد فوق حدود "كودي", فقط ارجعي على الفور. |
| Keşke belirtiler biraz daha hafifleseydi. | Open Subtitles | آمل أن أعراضك تحولت أكثر |
| Hastalık belirtilerin üzerinde araştırma yapıyordum. | Open Subtitles | في الواقع كنت أجري بعض الأبحاث عن أعراضك |
| belirtilerin bir sebebi olmalı. Seni gece burada tutacağız. | Open Subtitles | هناك ما يسبب أعراضك سنبقيكِ هنا الليلة |
| belirtilerin herkesten daha hızlı ilerliyor. | Open Subtitles | أعراضك تتطور بشكل أسرع من جميع المصابين |
| Semptomların baş göstermeye başladı | Open Subtitles | انظر، أعراضك أخذت بالظهور |
| Semptomların kötüye gidiyor. | Open Subtitles | أعراضك تزداد سوءا. |
| Tamam, Semptomlar neler? | Open Subtitles | حسناً, ما هي أعراضك ؟ |
| Yeni semptomlarınla nasıl baş ediyorsun? | Open Subtitles | كيف تتعاملين مع أعراضك الجديدة؟ |
| Belirtilerinizi iyi tanıyorum. | Open Subtitles | . أنا أتعرف على أعراضك |
| Hayaller ve mevcut olmayan nesnelere ait sesler gibi semptomlara bağlı olarak şiddetli melankoli olgusu geliştirdiğiniz sonucunu çıkarmak zorundayım. | Open Subtitles | حسنًا ، إعتمادًا على أعراضك رؤى و أصوات أشياء غير موجودة أنا مضطر لإستنتاج أنكَ طورت |
| semptomlarına neden olmuş olabilecek durumu yeniden oluşturmak için egzersiz testi yapacağız. | Open Subtitles | نرغب بالقيام بتمرين جهد اعادة خلق الجهد الذي قد يكون سبب أعراضك |
| Mevcut Belirtileriniz, ağır stres kaynaklı görünüyor. | Open Subtitles | أعراضك الحالية قد تكون بسبب الإجهاد الشديد.. |