| Orada yalnız olduğunu biliyorum, ufaklık, ama kendini toplaman gerek. | Open Subtitles | أعرفُ أنك بمفردكِ هناك يا طفلتي ولكن عليكِ لم شتات نفسك |
| diye düşündüm. O Ferris Bueller değildi. Ve affet beni Matthew Broderick, Ferris Bueller dışında da filmler çektiğini biliyorum ama ben seni hep öyle hatırlayacağım, Ferris olarak. | TED | ولكن لم يكن فيريس بويلر. واعذرني يا ماثيو بروديرك أعرفُ أنك عملت أفلاماً أخرى غير فيرس بويلر، ولكن تلك هي الطريقة التي أتذكرك بها. |
| Videoyu senin sızdırdığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنك من قام بتسريب الفيديو |
| Meşgulsünüz biliyorum. Size son sorum var. | Open Subtitles | أعرفُ أنك مشغول لديّ سؤال واحد فحسب |
| - Ne yapmaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنك تحاول |
| Uyanik oldugunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنك مستيقظ. |
| Onu görmeye gittiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنك ذهبت لتقابله. |
| Neden? Hadi, Konuş' Bana karşı iyi davrandın biliyorum... | Open Subtitles | ... أعرفُ أنك كنت طيباً معي - طيب معي... |
| Baldıran, senin sattığını biliyorum. | Open Subtitles | الشوكران، أعرفُ أنك قمت ببيعه |
| Malları gördüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنك رأيت ما لدينا |
| - Harvey, şu an zor bir durumda olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | (هارفي) ، أعرفُ أنك في حالةِ صعبة الآن، |