Doğru olduğuna inandığını yaptığını biliyorum, ama bırak davasını kanıtlasın. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك فعلت ما إعتقدت انه صحيح و لكن دعه يحاول إثبات قضيته |
Hayır, senin yaptığını biliyorum. O, babanın ortağıydı. | Open Subtitles | لا، أعرف أنك فعلت هذا لقد كان شريك والدك |
Tek söyleyebileceğim adını veritabanında arattığımda öğrendiklerim ama seninle paylaşmayacağım çünkü aynısını senin de yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | كل ما أخبرك به أني حين دققت في الاسم في قاعدة البيانات .. وهذا لن أشاركه معك لأني أعرف أنك فعلت الشيء نفسه |
Sen olduğunu biliyorum tamam mı? Senin yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه أنت أعرف أنك فعلت هذا |
Çünkü senin yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | لأننى أعرف أنك فعلت |
yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك فعلت. |
Bak Mike, yapman gerekeni yaptığını biliyorum, ama burada, bir sorunumuz var. | Open Subtitles | أنظر,يـ(مايكـ),أنا أعرف أنك فعلت ما توجب عليك فعله لكن لدينا حالة خاص هنا |
Ama ben Katie'yi bulmak için elinden geleni yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعرف أنك فعلت كل شيء من أجل (كاتي). |
yaptığını biliyorum! | Open Subtitles | أنا أعرف أنك فعلت! |