| - Bu şartla yaşamayı kabul etmiştin! - biliyorum, ama yapamıyorum! | Open Subtitles | لقد وافقتى على هذا الشرط أعرف اننى وافقت و لكنى لا أستطيع |
| Daha önce anlamadığımı biliyorum... ama şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أعرف اننى لم أفهم ذلك ، ولكن الان فهمته |
| Pekala, tamam, dur, dur. Bir zamanlar öyle olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | حسنا لحظة لحظة، أعرف اننى كنت هكذا |
| - Ve ben bunu başarabileceğimi biliyorum. - Hayır, yapamazsın. | Open Subtitles | و أعرف اننى يمكننى القيام بهذا - لا أنت لا تستطيع - |
| Soğuktan hoşlanmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أعرف اننى لا أحب البرد |
| Pekala, tamam, dur, dur. Bir zamanlar öyle olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | لحظة لحظة، أعرف اننى كنت هكذا |
| "'Yapabileceğimi biliyorum.' dedi Todd Downey duman çıkan tastan kendine bir mısır daha alarak. | Open Subtitles | َ" أعرف اننى أستطيع فعلها هذا ما قاله تود داونى ... َ وهو يعد لنفسه بعض الطعام المبخر... |
| Sizi hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف اننى كنت مخيبة للآمال |
| Yapabileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف اننى استطيع |