| karışık. Neredeyse buralarda olmak kadar karışık. | Open Subtitles | معقدون أعقد من أن تجدهم بسهولة |
| - Ben de öyle sandım ama daha karışık olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | -لقد كنت أظن ذلك، وبعدها أدركت أن الأمر أعقد بكثير من الجنون. |
| Telefonda anlaşma yapmam Cassie ama bu çocuğun söylediği doğruysa... | Open Subtitles | لا أعقد صفقات بالهاتف يا كايسى لكن إذا تأكدت من كلام ذلك الفتى |
| anlaşma yapmam. Ben senin gibileri avlayan adamım. | Open Subtitles | أنا لا أعقد صفقات أنا الرجل الذي يطارد الرجال أمثالك |
| Yüz yüze görüşmediğim birisiyle şimdiye kadar hiç anlaşma yapmadım. | Open Subtitles | لم أعقد إتفاقاً مع رجل من قبل لم أتحدث معه شخصياً |
| Benim romancı olmam için kendimle bir anlaşma yapıp ticari açıdan geçen yüzyılda ölmüş bir meslekte vasatlığı kabul etmiş olmam gerekirdi. | Open Subtitles | . يجب عليّ أن أعقد صفقة مع نفسي ذلك يكون مناسباً لتكون شخص متوسط القدرة في مهنة تلاشت تجارياً في القرن الماضي |
| Peki ya şuna ne dersin, seninle bir anlaşma yapacağım. | Open Subtitles | ـ ماذا عن هذا ؟ سوف أعقد معكي صفقه ـ أجل |
| Bak maymun, onu bana getir yoksa kuyruğuna bir düğüm atıp... | Open Subtitles | قل له أن يدع الفتى .وإلا فإنني سوف أعقد له ذيله |
| A318 uçağından karışık olduğunu sanmam ama. | Open Subtitles | A318 لكن لا أتخيل أنها أعقد من طائرة "ايرباص" |
| TV kumandası yeterince karışık. | Open Subtitles | جهاز التحكم هو أعقد شيئاً أفهمه |
| Bundan biraz daha karışık. Bayağı karışık. | Open Subtitles | الأمر أكثر تعقيدا من ذلك أعقد قليلًا |
| - Sana, işlerin pencerenin diğer tarafından göründüğünden daha karışık olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك إن الوضع أعقد حين تكون المسؤول. |
| kulağımızın karışık mekanızması halini aldılar. | Open Subtitles | لتصبح أعقد تقنيات آذاننا. |
| - Bu karışık bir... - Hartmann. | Open Subtitles | أنه من أعقد التركيبات000 |
| anlaşma yapmam. Ben senin gibileri yakalayan adamım. | Open Subtitles | أنا لا أعقد الإتفاقيات أنا الشخص الذي يطارد أمثالك |
| Seni piç, ben kirli polislerle anlaşma yapmam. | Open Subtitles | أيها اللعين، أنا لا أعقد صفقات مع شرطة فاسدون |
| Ona söz verdiğim şeyi bulduğumdan emin olmadan o deliyle anlaşma yapmam. | Open Subtitles | لن أعقد صفقة بذلك الكم من الجنون إلا إذا علمت أنني حصلت على ما وعدتها به |
| Pek uzun uzadıya da düşünmedim çünkü anlaşmayı henüz yapmadım. | Open Subtitles | أنا ليس لدي تفكر بعد... أنا لم أعقد الصفقة بعد. |
| Yaptığın anlaşmanın bir önemi yok. anlaşma falan yapmadım. | Open Subtitles | ـ الأتفاق الذي عقدتيه مع الشيطان لا يؤثر ـ لم أعقد أيّ أتفاق |
| - Ruhun İsa'ya ait. - anlaşma falan yapmadım! | Open Subtitles | ـ أن روحكِ تعود إلى المسيح ـ لم أعقد أيّ أتفاق |
| Sakın bana - Seninle bir anlaşma yapalım. | Open Subtitles | لو اعتقدتى أنكِ لن تشعرين بالتحسن سوف أعقد معكِ إتفاقاً |
| Biliyorum ve takımla toplantı yapacağım. | Open Subtitles | نعم وسوف أعقد اجتماعا موسعا مع الفريق |
| İki ucuna düğüm atıp bir tarafını dala gergin şekilde bağlayacaksın. | Open Subtitles | أعقد واحدة عند كلا الطرفين، ثم اربط طرفًا في فرع شجرة. |
| artık kesin kabul görmüş bir gerçeklik aramıyorsunuz, bir bilgiyi araştırıyorsunuz, ki bu daha karmaşık ve hassas bir şeydir. | TED | إنك لم تعد تبحث عن حقيقة مفردة بعد الآن، إنك تبحث عن المعرفة، التي تكون شيئًا أعقد بكثير و حساسًا أكثر. |