| Suçla bağlantısını bulamıyorum ama onun yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع ربطهُ بالجريمة لكنني أعلم أنَّهُ قامَ بها |
| Rahibe, içeride bir yerde olduğunu ve beni duyduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أختاه، أعلم أنَّهُ في مكان ما بداخلكِ تستطيعين سماعي |
| biliyorum, plağı çıkarmamalıydım üzerinde çizik var mı diye kontrol edecektim ama dürüst olmak gerekirse, onu dinlemekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنَّهُ لا يجب عليّ أن أشغلها كنتُ فقط أتأكد أنها غير مشعورة ...لكن بصراحة لا أستطيع التوقف عن الإستماع إليها |
| İşe gitmeniz gerektiğini biliyorum ama bu sadece bir dakikanızı alır. | Open Subtitles | أعلم أنَّهُ عليكم الذهاب للعمل ...لذا سآخذ دقيقة من وقتكم وحسب ...إذاً |
| - Hiç param yok. - Paran olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ليسَ معي مال - أعلم أنَّهُ معك - |
| - Hiç param yok. - Paran olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ليسَ معي مال - أعلم أنَّهُ معك - |
| Sen olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنَّهُ أنت |
| Şerefsizin benimle oynadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنَّهُ يتلاعب بي |
| Onun yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنَّهُ قامَ بذلك |