| En yakın iki arkadaşım tarafından kandırıldım ve haberim bile yok. | Open Subtitles | لا أصدق هذا ، لقد خدعانى أفضل صديقاى ولم اكن أعلم حتى. |
| Sahte bir kitaptı. Sahte bir kitap nasıl yapılır bilmiyorum bile. | Open Subtitles | لقد كان كتاب مزور، لا أعلم حتى كيف تقوم بصنع كتاب مزور |
| Buraya döneceğime bile emin değilim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم حتى إذا كنت سأعود الليلة |
| Davet ettiğin için sağ ol. Sevgilin olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | شكرا لإخباري لم أكن أعلم حتى أنكي تواعدين شخصا كا. |
| Başka kadınlarla tanışmak isteseydim bile, ne yapacağımı dahi bilmiyordum. | Open Subtitles | حتى لو كنت اريد مقابلة نساء اخريات لا أعلم حتى ماذا أفعل |
| Bir kutun olduğunu bilmiyordum bile. | Open Subtitles | هل فتحتيه؟ انا لم أعلم حتى أن لديكِ صندوقاً. |
| Tavuğu kızarttığından bile haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أعلم حتى أنك قمت بقلي قطع الدجاج هاته |
| Yani yarın da böyle mi hissedeceğim onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أعني، أنا لا أعلم حتى إذا كنت سأشعر هكذا غداً |
| Harika. Hayatımı riske atıyorum ve neden olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | عظيم ، أنا أخاطر بحياتي ولست أعلم حتى لماذا |
| Sonra buraya geldim ve suçlanmaya başladım ve neler olduğundan haberim bile yoktu. | Open Subtitles | وبعدها أنا ... أنا حضرت إلى هنا وبدأت أتلقى الإتهامات ولا أعلم حتى ماذا حدث؟ |
| Masadan bir şey kaybolduğundan haberim bile yoktu oysa.. | Open Subtitles | ولم أعلم حتى ما هو الضائع ربما... نعم، لا بد أنه هو |
| Şu ana kadar kaybolduklarından haberim bile yoktu. | Open Subtitles | لم أكن أعلم حتى أنهم مفقودون الا الان |
| Hangi olaylardan bahsettiğinizi bilmiyorum bile. | Open Subtitles | أنا لا أعلم حتى ما هي الأحداث التي تشير إليها |
| Lütfen dostum, sana ne yaptığımı bilmiyorum bile! Lütfen! | Open Subtitles | أرجوك ، يارجل ، لا أعلم حتى ماذافعلتلك ،أرجوك.. |
| - Ayrıldık mı bilmiyorum bile. | Open Subtitles | وهو يرفض التحدث إلي. لا أعلم حتى إذا إنفصلنا. |
| Hapishaneye nasıl girdiğime bile emin değilim. | Open Subtitles | . لا أعلم حتى كيف وصلت إلى السجن |
| Onunla konuşmamın yeterli olacağından bile emin değilim. | Open Subtitles | لا أعلم حتى إنّ كان تحدثي إليها سيكفي. |
| Büyürken aslanların arka bahçemde yaşadığını bile bilmiyordum. | TED | عندما كنتُ صغيرة، لم أكن أعلم حتى أنَّ الأسود تعيش في فنائنا الخلفي. |
| Onu aradığını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أترين؟ لم أكن أعلم حتى أنكِ كنتِ تبحثين عنها. |
| Başka kadınlarla tanışmak isteseydim bile, ne yapacağımı dahi bilmiyordum. | Open Subtitles | حتى لو كنت اريد مقابلة نساء اخريات لا أعلم حتى ماذا أفعل |
| Ve bir çocuğu olduğunu bilmiyordum bile. | Open Subtitles | كانت ليلة واحدة ولم أعلم حتى أنّها أنجبت فتاة |
| Şehirde olduğundan bile haberim yoktu. | Open Subtitles | لا أُصدق هذا. لم أعلم حتى أنها في المدينة. |
| Bak, konuştuğu gerçek bir dil mi daha onu bile bilmiyorum ama öyleyse bile söyledikleri yalan. | Open Subtitles | انظر، انا لا أعلم حتى مالذي تتحدث عنه اذا كان لغة حقيقية، لكن اذا كانت كذلك، فانها كذبة. |
| Bilirsin, ne olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | كما تعلم , لا أعلم حتى إنه شيئاً ما لا أستطيع أن |
| Umarım olmamıştır ama onu bulana kadar bilemeyeceğim. | Open Subtitles | لا آمل ذلك ، لكن لن أعلم حتى أستطيع إيجاده |