| Ve duygularınız değiştikçe kıvrak şarkımı halinize uydururum. | Open Subtitles | و لحس دعابتك المتغير ألحن أغنيتي الهادئة |
| Flanders şarkımı Berbat etmeye çalıştı Doğum kontrolüyle ilgili Görüşleri yanlıştı | Open Subtitles | فلاندرز حاول تخريب أغنيتي آراءه حول التحكم بالنسل خاطئة |
| Yeni şarkım, 2-Tone Records'dan çok kibar bir ret mektubu aldı. | Open Subtitles | و قد رفضت أغنيتي الجديدة من قبل شركتي تسجيل و لكن أنتم تعرفون ما يقولون |
| Miami Sahili'nde ay ve favori şarkım. | Open Subtitles | القمر فوق ميامي فايسفيرسا أغنيتي المفضلة؟ كيف عرفت؟ |
| İlk dans şarkımız benim en sevdiğim şarkı olabilir mi? | Open Subtitles | أمن الممكن أن تكون رقصتنا الأولى على أنغام أغنيتي المفضلة؟ |
| En son buraya geldiğimde, şarkımın yakında sona ereceğini söylemiştin. | Open Subtitles | آخر مره كنت هنا أخبرتني أني أغنيتي قاربت على الإنتهاء |
| Gitarcı Çocuk, şarkımı söylemek istiyorum, ama şu an tam olarak ilham gelmedi. | Open Subtitles | الغيتار غاي ، أريد أن أغني أغنيتي ولكنى لست ملهم الان. |
| Patroniçe benim için geleceğine söz vermişti bu yüzden sihirli şarkımı çalıyorum. | Open Subtitles | السّيدة رئيسة وعدتني أنها ستأتي من أجلي لذا سأعزف أغنيتي السحرية |
| Dinleyin, vedayı kısa kesmekten nefret ederim ama benim şarkımı çalıyorlar. | Open Subtitles | اسمعوا ، أكره أن أقاطعكم إنّهم يلعبون في أغنيتي |
| Bir gün söyleyeceğim kendi şarkımı Küçük kasaba çocuğu çıkacak ortaya | Open Subtitles | ويومٌ ما بينما أغنّي أغنيتي طفل قروي يأتي |
| şarkımı yazmayı bitirip kapısında serenat yapacağım. | Open Subtitles | اذا ماهية الخطة؟ انا سأقوم بإنهاء كتابة أغنيتي وبعد ذلك سأغنيها لها |
| Benim şarkım bu. şarkımı çalan kim? | Open Subtitles | هذه اغنيتي المفضلة الرائعه من شغّل أغنيتي المُفضلة ؟ |
| Benim şarkım asalet, insanca duygular ve kişisel bakım gibi konularla ilgili. | Open Subtitles | أغنيتي عن الكرامة وشعور الإنسان والشخصيات... والنظافة أو أيّ شيئ آخر |
| şarkım dünyayı dolaşıyor. Ve telif haklarını eve gönderiyor. | Open Subtitles | أغنيتي تسافر حول العالم - وترسل لنا الأموال - |
| — Güzel seçmişsin. — Bu benim favori şarkım. | Open Subtitles | لقد أحسنت الإختيار - هذه أغنيتي المفضلة - |
| Bu 8 haftadır listeleri sallayan şarkı. | Open Subtitles | هذه أغنيتي التى تصدرت القوائم لثماني أسابيع |
| Ben lisedeyken bu en sevdiğim 'ayrılık sonrası güç verici şarkı'ydı. | Open Subtitles | في ثانوية جونيور كانت هذه أغنيتي المضلة لبعد الأنفصال |
| Frozen'daki 'Bırak gitsin' en sevdiğim şarkıdır ve en sevdiğim şarkı buyken nasıl vazgeçmiyor muşum? | Open Subtitles | وكيف تكون أغنيتي المفضلة إن لم أتغاضى عن الأمور؟ |
| Sadece senin için şeytani planlarım var. şarkımın berbat olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فقط الشريرة منها لك أنت لقد قال بأن أغنيتي سيئة جداً |
| Hayatımın fırsatı bu, radyoda bile parçam çalındı. | Open Subtitles | إفعل شيء, هذه فرصتي الكبري لقد ذاعوا أغنيتي على الراديو يا رجل |
| Bir sonraki şarkıma başlamadan önce harika bir yardım kuruluşunu desteklemek istiyorum: | Open Subtitles | ،الآن ، قبل أن أَبدأ أغنيتي القادمةَ أنا أغني لأجل |
| Evet bu doğru. Bir sonraki şarkımda da senden bahsedeceğim. | Open Subtitles | أجل، ذلك صحيح فستكون في أغنيتي القادمة |
| şarkımdır armağanım | Open Subtitles | هديتي هي أغنيتي |
| Britta'nın arkadaşın olduğunu biliyorum fakat şarkılarım çok daha önemli. | Open Subtitles | اسمع أعلم أن بريتا صديقتك لكن أغنيتي أكثر أهمية |
| Masum olsak bile yeni çıkış parçamın çalıntı olduğunu anlayamayacak kadar aptalız. | Open Subtitles | وبالرغم من أننا بريئين نحن اغبياء حمقى لأننا لم نعلم أن أغنيتي الرئيسية مسروقة |
| Siren şarkımla denizcilerin ölümüne davetiye çıkardığım ki gibi. | Open Subtitles | هكذا اعتدت على جذب البحارة الضالين لـ موتهم مع أغنيتي صفارة الإنذار |