tuzak kurulmuş gibi gözükmüyor. | Open Subtitles | لايبدو على الغرفة أن هناك أفخاخ وضعت هنا |
Daha fazla tuzak yoktur umarım. | Open Subtitles | من الأفضل أن لا يكون هناك أي أفخاخ غريـبة |
Demek takip cihazı bulunan yiyecek tuzakları kurma zahmetine bile katlanmışlar. | Open Subtitles | إذن فقد تكبدوا عناء نصب أفخاخ من الطعـام |
İki saldırı da dikkatli planlanmış tuzaklar, çete işi gibi değil. | Open Subtitles | كلا الهجمتين كانتا مفصلتين أفخاخ مخطط لها جيدا |
Ama onun spekulum tepsisindeki karınca tuzaklarını görünce seninle konuşmamız gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لكن عندما رأيت أفخاخ النمل على طاولة الأدوات الطبية رأيت أنه علينا التحدث |
Rousseau'nun tuzaklarından biri olmalı. Umarım fazla uzakta değildir. | Open Subtitles | لا بد أنه أحد أفخاخ روسو أتمنى ألا تكون بعيدة عن هنا |
Günahkarlıklara ve şeytanın tuzaklarına karşı dayanağımız ol. | Open Subtitles | سيكون علينا الدفاع ضد الشر و أفخاخ الشيطان |
Birkaç fare tuzağı ve hayaletlere dayanarak arama emri çıkaramayız. | Open Subtitles | حسناً، ولكنّا لن نتمكّن من إصدار أمر قضائي إستناداً لبعض أفخاخ الفئران وأشباح. |
Her yere şeytan kapanı kuracağız pencereye, kapıya. | Open Subtitles | انظري، سنضع أفخاخ الشيطان في كل مكان على النوافذ، والباب |
Birileri bana, Roadrunner çizgi filminin dışından birinin neden bu çeşit bir tuzak kurduğunu söyleyebilir mi? | Open Subtitles | هلا فسّر لي أحدكم لماذا يقوم أحدهم غير الذي بالرسوم المتحركة ببناء أفخاخ كهذه ؟ |
Kutuplarda birkaç yüz kilometre boyunca tuzak hattı kuruyorlar. | Open Subtitles | توجد خطوط أفخاخ للصيادين على بعد 100 كم في البرية القطبية |
Burada daha fazla tuzak olmadığı, yalanmış. | Open Subtitles | ! لقـد كانت كذبة بعدم وجود أي أفخاخ أخرى |
Çünkü tek endişelenmemiz gereken şey ayı tuzakları değil. | Open Subtitles | لأن أفخاخ الدببة ليست الشيء الوحيد التي يجب علينا الخوف منها |
Anne, itiraf ediyorum Sahte bir dünyanın tuzakları | Open Subtitles | أمي, أعترف أن أفخاخ العالم المزوّر |
Katta tuzakları, onları her zaman kullanıma Neler neler düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أفخاخ أرضية ، أستخدمهم دائماً - ماذا تظن أنه يوجد بالأسفل ؟ - |
Biri bana Yollar Fatihi çizgi filminde olmadıkları halde birilerinin neden böyle tuzaklar kurduğunu açıklayabilir mi lütfen? | Open Subtitles | هلا فسّر لي أحدكم لماذا يقوم أحدهم غير الذي بالرسوم المتحركة ببناء أفخاخ كهذه ؟ |
Adada, çukurlu tuzaklar ve kapanlar olduğunu duymuştum ama hiçbirini görmedim. | Open Subtitles | لقد سمعتُ بشأن وجود أفخاخ و أشراك موجودة على الجزيرة , لكن لم أرى مطلقاً واحدة منها |
Şimdi git tavşan tuzaklarını kur, haydi. | Open Subtitles | الآن ,إذهب و إنصب أفخاخ الأرانب هيا |
Polis tuzaklarını da biliyorlar. | Open Subtitles | كما أنهم عرفوا عن أفخاخ الشرطة |
Yani bubi tuzaklarından endişe etmemiz gerekmiyor mu? | Open Subtitles | إذا ليس علينا القلق حول أفخاخ المغفلين ؟ |
Rousseau'nun tuzaklarından biri olmalı. İnşallah fazla uzakta değildir. | Open Subtitles | (لا بد أنه أحد أفخاخ (روسو أتمنى ألا تكون بعيدة عن هنا |
Ve varlığından bile bihaber olduğum o iletişim tuzaklarına bizi yönlendirdiğine dikkat ettim. | Open Subtitles | وأريدكِ ... أن توجهيننا خلال أفخاخ التواصل هذه التي لم يكن لدي علم بوجودها |
Kapıya bağlanabilen bubi tuzağı getirdim. | Open Subtitles | هناك بعض الأسلاك الشائكة لعمل أفخاخ لأبواب الغرف. |
"Fare kapanı Nakliyat." En azından büyük yoktu. | Open Subtitles | على الاقل هذه ليست أفخاخ كبيرة |
O neden de... - ...seni hız kapanlarından kaçındırabilecek kadar yolun ilerisini görüyor olmam. | Open Subtitles | وسبب ذلك أنني بعيد البصيرة لأجعلك تتجنّب أفخاخ السرعة |
Burası bubi tuzaklarıyla dolu. Yaşlı adamı kurtarmalısınız. | Open Subtitles | أفخاخ خطيرة وضعها هناك .. يجب أن تحرروا الرجل العجوز |