| Aslında üçümüz birden en iyi arkadaşlar olabiliriz. | Open Subtitles | من المحتمل أن ثلاثتنا مُقدر لنا أن نكون أفضل أصدقاء معاً |
| İkimizin en iyi arkadaşlar olarak sonlanacağı mükemmel bir gece geçirmesini istedim. | Open Subtitles | وأردت جعلها ليلة رائعة بيننا حيث ننتهي أفضل أصدقاء |
| Köpekler daima insanların en iyi dostu oldu. Bunu bildiğinden eminim. | Open Subtitles | لطالما كنا أفضل أصدقاء الأنسان حتى أنت تعرف ذلك |
| Bahse girerim, örümcek adamın en iyi arkadaşı ben olurdum. | Open Subtitles | رَاهنتُ بأنّني يُمْكِنُ أَنْ a أفضل أصدقاء مَع رجلِ العنكبوتِ. |
| en iyi arkadaş olsanız bile umurumda değil artık. | Open Subtitles | أنا لا أبالى إذا كنتم أفضل أصدقاء على الإطلاق |
| En yakın dostuz dediğini sanmıştım. Bu kadar pintilik edeceksen boşver gitsin. | Open Subtitles | اعتقدت أنك قلت أننا أفضل أصدقاء إن كنت بخيل لهذه الدرجة فأنس هذا |
| Siz ikiniz şimdi yakın arkadaş falan mısınız? | Open Subtitles | هل أنتما الاثنان أفضل أصدقاء الآن أو شيئاً ما؟ |
| Biz dördümüz, çok iyi arkadaşız ve Duddits adında bir arkadaşımız daha var. | Open Subtitles | أترى, نحن الأربعة ...أفضل أصدقاء نحن جميعنا لدينا هذا الصديق والذى يسمى دوديتس |
| Bilirsin, birbirimizin en iyi arkadaşıydık Ta çocukluktan beri. | Open Subtitles | . نعم أتعرفين لقد كنا أفضل أصدقاء |
| Sen ve abin bir Elfin sahip olabileceği en iyi dostlarsınız | Open Subtitles | أنتِ وأخاك أفضل أصدقاء يمكن أن يحظى بهم أي قزم |
| Evet Graeme, biz değişikliğe uğramış en iyi arkadaşlarız. | Open Subtitles | أجل، إننا مثل أفضل أصدقاء للأبد |
| en iyi arkadaşlar? Bu defa sen imparator olursun. | Open Subtitles | أفضل أصدقاء بوسعك أن تكون ملكاً هذه المرّة. |
| Siz benim en yakın arkadaşımsınız. Ve en iyi arkadaşlar asla hayır demez. | Open Subtitles | أنتم أفضل أصدقائي، أفضل أصدقاء يتمناهم أحد |
| Yıllarca ve yıllarca en iyi arkadaşlar olarak kaldılar... | Open Subtitles | سيبقون أفضل أصدقاء لسنوات وسنوات وسنوات |
| Derken insanın en iyi dostu köpekler ortaya çıktı. | Open Subtitles | لذا, قام الكلاب, كونهم أفضل أصدقاء الأنسان بإنتفاضة |
| Böylelikle gerdanlığı köpekleri insanların en iyi dostu, kedileride saraydan sürgün etmede kullandı. | Open Subtitles | لدرجة أنها استخدمت القلادة لتجعل الكلاب أفضل أصدقاء الإنسان وتم نفي القطط من القصر |
| O babamın en iyi arkadaşı. | Open Subtitles | وكيف نعرف أننا بإمكاننا الوثوق به أنه أفضل أصدقاء أبى |
| Çocuklarının en iyi arkadaşı olmak, sürekli onlarla konuşmak hayatlarından haberdar olmak isteyen babalar vardır ya? | Open Subtitles | أتعرف هؤلاء الآباء الذين يريدون أن يكونوا أفضل أصدقاء أطفالهم من يريدون التحدث ومعرفة ما يجري معهم طوال الوقت؟ |
| Güvenlik. Sizi karı-koca ve ömür boyu en iyi arkadaş ilan ediyorum. | Open Subtitles | أعلنكما زوجين و أفضل أصدقاء أيضاً |
| Evet! en iyi arkadaş laflarına ne oldu? | Open Subtitles | وماذا عن أفضل أصدقاء للأبد؟ |
| Oğullarını o öldürmüş olabilir. Şimdi hepimiz dostuz. | Open Subtitles | ربما هو من قتل أولادك، نحن أفضل أصدقاء الآن |
| Ya da çok uzun bir süre beraber olup çok acı bir şekilde ayrılarak arkadaş dahi kalamayabilirdiniz ve biz de bu kadar yakın arkadaş olamazdık. | Open Subtitles | ـ أو لربما بقيتم سوياً لفترة طويلة... ولعانيتم من إنفصال مرُّ جداً ناهيك عن صداقتكما وبعدها ما كنا لنصبح أنا وأنتِ أفضل أصدقاء. |
| Onlar arkadaşlarım. Hepimiz iyi arkadaşız. | Open Subtitles | إنهم أصدقائى نحن جميعا أفضل أصدقاء |
| Walden'la ben birbirimizin en iyi arkadaşıydık, ama görünüşe göre bu Billy denen eleman gerçekte onun en iyi arkadaşıymış. | Open Subtitles | أقصد، كنت أعتقد اني و (والدن) أفضل أصدقاء ولكن لم يكن كذلك وهذا (بيلي) انه افضل اصدقائه |
| Ted; sen ben ve Marshall üniversiteden beni en iyi arkadaşlarız. | Open Subtitles | (تِد) ، لقد كنت أنا وأنت و (مارشال) أفضل أصدقاء منذ الكلية |
| Altı yaşından beri en yakın arkadaşız. | Open Subtitles | لقد كُنا أفضل أصدقاء عندما كُنا بالسادسة من عمرنّا. |