| Bütün kalbimle inanıyorum ki dünyadaki en iyi doktor, dünyadaki en iyi diyetisyen sizsiniz. | Open Subtitles | أومن بشدّة بأن أفضل طبيب في العالم، و أفضل أخصّائي تغذية في العالم هو أنت. |
| Ülkedeki en iyi doktor benim. | Open Subtitles | حسناً, أنا أفضل طبيب في الولاية |
| Hayatım, güzel şehrimizin en iyi doktoru kim? | Open Subtitles | عزيزتي من هو أفضل طبيب في مدينتك الجميلة؟ |
| Tek bir telefonla dünyadaki en iyi doktoru ayağına getiririm. | Open Subtitles | اتصال واحد و سأحضر لك أفضل طبيب في العالم. |
| Bu stajyerlere Kuzey Kaliforniya'nın en iyi doktorunun neler yapabileceğini göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان أري هؤلاء الأطباء ماذا بإمكان أفضل طبيب في جنوب "كاليفورنا" ان يفعل |
| Öfkelencek, beni suçlayacak ve ben de New York'un en iyi doktorunu kaybetmiş olacağım. | Open Subtitles | وقالت انها سوف تكون غاضبة، وقالت انها سوف ألوم لي، وأنا لن تخسر أفضل طبيب في نيويورك. |
| Evet, Salem'deki en iyi doktor! | Open Subtitles | ( نعم, أفضل طبيب في كل أنحاء (سيلم |
| Dünyanın en iyi doktoru. | Open Subtitles | أفضل طبيب في العالم |
| Dünyanın en iyi doktoru. | Open Subtitles | أفضل طبيب في العالم |
| Baban Cenova'nın en iyi doktoru. | Open Subtitles | أباك أفضل طبيب في جنيف |
| konusunda uzmanlaşmış en iyi doktoru bulmuş, Clinton'ı kaydettirmiş. Çocukluğu boyunca 30 büyük cerrahi operasyon geçirmiş. | TED | ومع أنها لم تكن تمتلك مزايا تعليمية أو مادية، وجدت أفضل طبيب في البلاد يتعامل مع حالات كهاته وألحقت (كلينتون) معه ليعالجه. |
| St. Louis'in en iyi doktoru. | Open Subtitles | أفضل طبيب في "سانت لويس"؟ |
| Her birinize şehrin en iyi doktorunun kim olduğunu soracağım, siz de sizsiniz diyeceksiniz. | Open Subtitles | سأسأل كل واحد منكم عما إذا كان يعرف من هو أفضل طبيب في هذه المدينة وستجيبون: "أنت!" |
| Bu yüzden, sana Avusturya'nın en iyi doktorunu getirdim. | Open Subtitles | " فأحضرت لك أفضل طبيب في " النمسا |