| Bu kısmı sesli okumadığın zaman daha iyi. | Open Subtitles | هذا الجزء يبدو أفضل عندما لا تقرأه بصوت عالي |
| Deneyimlerime göre çocuklar, zorlanmadıkları zaman daha iyi tepki verirler. | Open Subtitles | في تجربتي مع الأطفال فهم يتصرفون بشكلٍ أفضل عندما لا تجبرهم على ذلك |
| Merak etme. Üzerimde pijamalarım varken daha güzel oluyor. | Open Subtitles | لاتقلق ، ستصبـح أفضل عندما أرتدي البيجاما |
| Ama bilirsin, bence o işbirliği yaptığı zaman daha iyi oluyor. | Open Subtitles | ،إن الأمر هو , أوتعلمي أعتقدُ بأنهُ يقومُ بعملٍ أفضل .عندما يتعاون |
| Ben suratımı astığım zaman daha güzel görünüyormuş. | Open Subtitles | قالت أنني أبدو أفضل عندما أعبس شفتاي |
| Denizlerde ustalığın yaratıklarla anlaşmaya değil dökülen alın terine ve kas gücüne dayalı olduğu günler daha iyiydi. | Open Subtitles | كان أفضل عندما كانت سيادة البحار ليست من الصفقات بين المخلوقات البغيضة بل من عرق جبين الإنسان وقوته فقط |
| Sanırım siz üzgün olsanız daha iyi olacak. | Open Subtitles | أظن أن الحال كانت أفضل عندما كنتما حزينتين |
| Hasta olduğu zaman, kendini daha iyi hisseden tek insan. | Open Subtitles | هو الشخص الوحيد الذى اعرفه الذى يشعر بأنه أفضل عندما يكون مريضا |
| Sean: Sağlıklı yiyecekler yediğimde daha iyi hissediyorum. | TED | شون: أشعر أنني أفضل عندما آكل أطعمة صحية. |
| Evde biri olduğunda daha iyi uyuyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أنام بشكل أفضل عندما يكون أحد بداخل البيت |
| İçtiğim zaman daha iyi bir İspanyol oluyorum. | Open Subtitles | أعمل بشكل أفضل عندما أكن ثملاّ |
| Biliyorsun yediğim zaman daha iyi düşünürüm. | Open Subtitles | أتعلم، أنا افكر أفضل عندما أكل |
| Hayatında biri varken daha iyi bir durumda oluyorsun. | Open Subtitles | تكون بحالٍ أفضل عندما يكون هنالك شخص معك |
| Taşaklarında elektrik kaynak çubuğu varken daha nazik olur belki. | Open Subtitles | ربما سيؤدي بشكل أفضل عندما نضع الأقطاب الكهربائية بخصيتيه |
| Sen yanımdayken zamanlamam daha iyi oluyor. | Open Subtitles | توقيتي يكون أفضل عندما تكونين بقربي |
| Dışarı çıkmayınca daha iyi oluyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو الوضع أفضل عندما لا نذهب للخارج |
| Ben suratımı astığım zaman daha güzel görünüyormuş. | Open Subtitles | قالت أنني أبدو أفضل عندما أعبس شفتاي |
| Birbirleriyle konuşmadıkları günler daha iyiydi. | Open Subtitles | أفضل عندما ،لا يتكلمون مع بعضهم |
| Savaş sona erdiğinde de Qi'nin durumu Wei'den çok daha iyi olacak. | Open Subtitles | سوف يصبح حال تشي أفضل عندما تنتهى تلك الحرب مع ويي |
| Pekala, beni incitmek kendini daha iyi hissettiriyorsa, devam et. | Open Subtitles | حسنا، إن كنت تشعر أفضل عندما تجرحني، من أجل ذلك إستمر. |
| Sen evde, güvende olduğunda kendimi iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لقد شعرت بحال أفضل عندما عرفت أنكِ بأمان وبالداخل يبدو أنكِ مُتعبة |
| Tamam. Pekala, sadece umalım ki konu Emily'i düşünmek olduğunda daha iyi bir iş çıkarırsın. | Open Subtitles | حسنًا، لنأمل أنّك ستقوم بعمل أفضل عندما تفكر في أمور تمس (إميلي) |