| Özel olarak yapabileceğim her şeyi yapıyorum. Anladım. Gizem, biraz soğukkanlılık. | Open Subtitles | أنا أفعل كل شيء أستطيع أن أفعلهُ الغموض أراهن أن النساء تعشق هذا |
| Şimdi ise her şeyi yapıyorum ... yemek yapmak hariç. | Open Subtitles | الآن أنا أفعل كل شيء , إلا الطهي |
| Ve son zamanlarda, ben komite tarafından Her şeyi yapmak zorunda gibi görünüyor ve bu sadece... | Open Subtitles | و يبدو لي حالياً ، أنه يجب علي ... أن أفعل كل شيء بالإرتباط وهذا |
| Lanet Simon, onun için Her şeyi yapmak zorundayım. | Open Subtitles | الملعون سايمون, علي أن أفعل كل شيء له |
| Çocuk bakıyorum, burayı açtım benden yapmamı istediğin her şeyi ama her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أنا أعتني بالفتى، فعلت هذا وأنا أفعل كل شيء كل شيء طلبته مني |
| Yapmam gereken her şeyi yapmadım biliyorum ama artık farklı biriyim. | Open Subtitles | أنا أعلم أنني لم أفعل كل شيء أود أن قمت، ولكن أنا شخص مختلف. |
| Açgözlü, vicdansız ve para için herşeyi yapacak biri olduğumu sanıyor olmalısın... | Open Subtitles | أنت أكيد تحسبينني جشعا عديم الضمير أفعل كل شيء لأجل المال. |
| Onu korumak için elimden gelen her şeyi yapmalıyım. | Open Subtitles | إنها أمي يجب أن أفعل كل شيء أستطيعه لإنقاذها |
| Kazanmak için gücüm dahilinde her şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | و أنا أفعل كل شيء بقوتي للتأكد من فوزي |
| - Kesinlikle. - Hala her şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | ـ أنت واعاً ـ لا زلتُ أفعل كل شيء |
| - Senin için her şeyi yapıyorum. - İzin ver de buna şüphe edeyim. | Open Subtitles | أفعل كل شيء لك اسمحى لي أشك في ذلك |
| Çok üzgünüm ama elimden gelen her şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | وأنا آسف أنا أفعل كل شيء لأجلك |
| Seni Allison'un mahkemesinden uzak tutmak elimden gelen her şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل كل شيء ممكن لأبقيك بعيدةعنمحاكمة"أليسون" |
| İyi bir anne olmak için elimden gelen her şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل كل شيء يمكن أن تكون الأم جيدة. |
| Her şeyi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | .أريدُ أن أفعل كل شيء وأقصدُ كل شيء |
| Ücretsiz Afrika gezisinin yanında, bu kutunun üstündeki Her şeyi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | وفي رحلتنا المجانية بأدغال (إفريقيا) أريد أن أفعل كل شيء على هذا الصندوق |
| Her şeyi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان أفعل كل شيء |
| Senin için her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أفعل كل شيء بالنسبة لك، كما تعلمون؟ |
| Sizin için her şeyi yaptım, her şeyi! | Open Subtitles | أنا أفعل كل شيء من أجلكم، كل شيء! |
| Onu kurtarmak için elimden gelen her şeyi yapmadım. | Open Subtitles | و لم أفعل كل شيء ممكن لإنقاذه |
| Açgözlü, vicdansız ve para için herşeyi yapacak biri olduğumu sanıyor olmalısın... | Open Subtitles | أنت أكيد تحسبينني جشعا عديم الضمير أفعل كل شيء لأجل المال. |
| Ve seninle yapmak istediğim her şeyi yapmalıyım. | Open Subtitles | ويجب أن أفعل كل شيء أريده معك |