| Sanırım kaybetmek korkuyordum, o kadar çok seviyordum ki onu. | Open Subtitles | أظنُ بأنّني كنتُ خائفة أن أفقده أحببتهُ كثيراً |
| Dinle, insanlara olan güvensizliğim, doğuştan geliyor olabilir, yine de kazanıp kaybetmek bana düşüyor. | Open Subtitles | إسمع , أدرك أن عدم ثقتي في الناس رٌبما هو لدي بالسليقة لكن مازال الأمر راجعاً الىّ أن أٌبقيه او أفقده |
| Ama sanırım espri anlayışımı kaybediyorum artık. | Open Subtitles | عن طريق الإحتفاظ بحس الدعابة ! لكنني أشعر أنني بدأت أفقده |
| Onu tekrar kaybedemem. - Olmaz. | Open Subtitles | لا أستطيع أن لا أفقده مجدّداً، لا أستطيع. |
| Ben de onu kaybedeceğim ve büyüyeceğim ve her şeyi unutacağım. | Open Subtitles | سوف أفقده أيضاً. وأكبر. وأنسى كلياً بشأنه. |
| Aklımı kaybediyordum. | Open Subtitles | لابد أنني أفقده |
| Sırf birisini benzetmek uğruna bunu kaybetmeyeceğim | Open Subtitles | . لن أفقده لكى أضرب بعض الرجال الغير محترمين |
| Size söylediklerimi ona anlatırsan yalnızca lisansını elinden almakla kalmam boşanmada kaybettiğim her şeyin tazminatını sana ödetirim. | Open Subtitles | إذا جعلتِه يعلم بما أخبرتكِ به، فلن أتسبّب فقط في سحب رخصتكِ بل سأقاضيكِ على كلّ شيء أفقده في الطلاق |
| Bugüne kadar sahip olduğum her şey için çok çalıştım. Şu anda onları kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لقد عملت بكدّ لما وصلت إليه لا أريد أن أفقده الأن |
| Aşkımı bir kez kaybettim. Bir daha kaybetmek istemiyorum! | Open Subtitles | فقدت حبي مرة ولا أريد أن أفقده ثانيةٌ |
| Eğer aşksa bunu kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لأن إذا هذا حبّ أنا لا أريد ان أفقده |
| Onu kaybetmek zorunda olduğumu sanıyordum, onu kurtarmak için gerçekte ne gerektiğini anlamak için onu cidden kaybetmek zorunda olduğumu sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنه توجّب علي أن أفقده... أفقده حقاً... لأعرف حقاً من عليّ إنقاذه |
| Gidiyor! Gidip geliyor! Onu kaybediyorum! | Open Subtitles | إنه يعود، يعود للوراء أنا أفقده |
| Hay içine edeyim! Hep Madrid'de bağlantısını kaybediyorum. | Open Subtitles | اللعنه, ما زلت أفقده في "مدريد" |
| Tutunacak bir yerim olduğunu hissettiğim her vakit onu kaybediyorum. Her şeyimizi böylesine ortaya çıkarma nedenimi bulamıyorum. | Open Subtitles | بكل مرة أشعر بالتوازن، أفقده." |
| Onu kaybedemem, Stephen. Onu kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | لا يمكن أن أفقده يا ستيفن، ولن أفقده |
| Hepsini kaybedemem. | Open Subtitles | لن أفقده علي الإطلاق |
| Ben de onu kaybedeceğim ve büyüyeceğim ve her şeyi unutacağım. | Open Subtitles | سوف أفقده أيضاً. وأكبر. وأنسى كلياً بشأنه. |
| Onu dün gece pub'a götürdüm. Az daha onu kaybediyordum. | Open Subtitles | أخذته إلى الحانة ليلة البارحة وكدت أفقده ! |
| Şu anda ise neredeyse kaybettiğim şeyleri görebiliyorum. | Open Subtitles | و الآن، يمكنني أن أرى ما كنت على وشك أن أفقده. |
| Kaydettim. Bir daha asla kaybetmem. | Open Subtitles | ها هو معي الآن ولن أفقده مجدداً |
| Kaybetmedim. Onu görüyorum. | Open Subtitles | أنا لم أفقده اني أراه في الأمام |
| Kendime göre düzenledim. Yoksa yerimi kaybederim. | Open Subtitles | أنه طلب معين ولا أريد أن أفقده |
| Aşığım da 3yıl hastaydı, Kaybetmeden önce. | Open Subtitles | عشيقي كان مريضاَ ثلاث سنوات قبل أن أفقده |