| Michael, bu mesajı alır almaz beni ara. Seni öldüreceğim. | Open Subtitles | مايكل اتصل بي بمجرد وصول هذه الرسالة ، سوف أقتلك |
| Bir dakika daha burada yatacak olursam önce kendimi sonra seni öldüreceğim. | Open Subtitles | إن توجب على الإستلقاء هنا دقيقة أُخرى بعد فسأقتل نفسي ثمّ أقتلك |
| Bir daha ailemin yakınına gelirsen öldürürüm seni. Anladın mı? | Open Subtitles | لو اقتربت من عائلتي ثانيةَ سوف أقتلك هل تفهمين ؟ |
| Bunun nereye varacağını bilmiyorum ama hareket edersen, seni öldürürüm. | Open Subtitles | لا أعرف إلى أين تذهب لكن إن تحركت, سوف أقتلك |
| Seni öldürmeyeceğim. Hırsızları öldürmeyiz, bir arkadaşa ihanet ettiklerinde bile. | Open Subtitles | لذلك لن أقتلك فأنا لاأقتل الأصدقاء اللصوص حتى ولو خونة |
| Son birkaç gün içinde seni kaç kez öldürmek istediğimi biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم عدد المرات التي لم أقتلك بها خلال اليومين الماضيين ؟ |
| - Kalk, pendejo! . Seni geberteceğim. | Open Subtitles | استيقظ أيها الحقير كي أقتلك تراجعى حالآ |
| Sözümü dinlersen seni öldürmem. Yardımcına söyle silahını atsın. Söyle! | Open Subtitles | الآن ، كن مطيعاً ولن أقتلك أخبر نائبك بأن يُلقى بسلاحه ، أخبره. |
| Sizi öldüreceğim ilk buluşmamızı bekleyemiyorum. | Open Subtitles | لا يستطيع الإنتظار حتى إجتماعنا الأول عندما أقتلك. |
| - Değiştiğin zaman seni öldüreceğim! Tanrı ve İsa adına yemin ederim. | Open Subtitles | سوف أقتلك عندما تتحول أقسم بالله و بأسم المسيح |
| Malik-ül-Han'dan önce ben seni öldüreceğim! | Open Subtitles | قبل أن يقتلك مالك الخان أنا سوف أقتلك بنفسي |
| Lanet bereyi bana geri ver yoksa seni öldüreceğim. Seni yakalayacağım, seni küçük... | Open Subtitles | ـ خذها بنفسك ـ أعطني إباها و إلا سوف أقتلك |
| Dikkatsiz kullanır kendini öldürtürsen, seni öldürürüm bak. Hazırım baba, tamam mı? | Open Subtitles | لو قتلت نفس , سوف أقتلك يا بني أنا مستعد يا أبي |
| Sakladığın şeyin bir şekilde onlara zararı dokunursa seni öldürürüm. | Open Subtitles | لكن أن كان ما تَخبئه يؤذيهم بأى حال فسوف أقتلك |
| Bir daha mal sattığını duyarsam seni ve tanıdığın herkesi öldürürüm. | Open Subtitles | إذا سمعُت أنك تبيع مجددًا، سوف أقتلك وأقتل كل شخص تعرفه. |
| Seni öldürmeyeceğim. Çünkü sen ölürsen ben kaybederim. | Open Subtitles | لن أقتلك ، لأن موتك سيسبب لي خسارة وكلانا يعلم ذلك |
| Fakat söz veriyorum, yukarı çıkana kadar seni öldürmeyeceğim. | Open Subtitles | لكنى أعدك أننى لن أقتلك حتى تصل الى القمه |
| İki seçeneğim vardı. Seni öldürmek ya da terk etmek. | Open Subtitles | لقد كان لدي خياران فقط، إما أن أقتلك أو أتركك |
| Seni geberteceğim, Elias. Yemin ederim ki sen öldün. | Open Subtitles | سأقتلك يا الياس أقسم أنى سوف أقتلك.. |
| Çok aptalca bir şey yaptınız. Seni öldürmem gerek. | Open Subtitles | ذلك كان عملا غبيا جداً منك الآن علي أن أقتلك |
| Seni suracikta gebertirim, kimsenin de haberi olmaz! | Open Subtitles | أستطيع أن أقتلك الآن، ولن يلحظ أحدٍ في العالم بأسره |
| Biliyorum, ama seni öldürmeden söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | اعرف ولكن على أن اخبرك بشىء واحد قبل أن أقتلك |
| O zaman seni öldürmeliyim. Führer teslim olmayı yasakladı. | Open Subtitles | اذاً يجب أن أقتلك الفوهرر يمنع أيّ إستسلام |
| Seni öldürebilirim! Bana yatıştırıcı verdin! | Open Subtitles | أستطيع أن أقتلك بعد أن أعطيتنى الحبوب المهدئة |
| Babam, beni yüksek alaşımlı yaratmış. Herhalde seni öldürmemi istedi. | Open Subtitles | هذا "دنسلاروي"، أعطاني اياه أبي، أظن أنه أراد أن أقتلك |
| Parayı bana ver, ben de kız yerine seni öldüreyim. | Open Subtitles | سلم النقود و سوف أقتلك انت قفط وليس الفتاة |
| Eğer ağabeyini öldürdüysem, neden kapıdan girer girmez seni öldürmedim? | Open Subtitles | لو أني قتلت أخاك، لماذا لم أقتلك ايضاً عندما دخلت من هذا الباب؟ |
| Sen rüyalarımdaki o çirkin adamsın seni uzun zaman önce öldürmeliydim. | Open Subtitles | أنت الرجل القبيح من أحلامى وكان يجب أن أقتلك منذ زمن بعيد |
| Sen benim karımı aldın ve ben de sizi öldürmeye çalıştım. | Open Subtitles | بعد كل ما حدث أنت سرقت زوجتي و انا حاولت أن أقتلك نحن تقريبا مستويان |