| Benim işim bu. Her gün sağlıklı ilişkiler hakkında düşünüp konuşmalar yapıyorum ve buna rağmen sağlıksız şeyler yapıyorum. | TED | أكسب عيشي من هذا، وفي كل يوم أفكر وأتحدث عن العلاقات الصحية، ومازلت أقوم بأمور غير صحية. |
| Harika şeyler yapıyorum. Hayatlar kurtarıyorum. | Open Subtitles | فأنا أقوم بأمور عظيمة، كما أنني أساعد الناس |
| Bazen de çok kötü şeyler yapıyorum. | Open Subtitles | و ثم, أحياناً, أقوم بأمور سيئة |
| Bilimsel şeyler yapıyordum ama bu yeni Tove Lo şarkısı çok çarpıcıydı. | Open Subtitles | كنت أقوم بأمور علمية لكن دماغ (توف لو) ذو تأثير شديد للغاية |
| Yararlı şeyler yapıyordum, | Open Subtitles | كنت أقوم بأمور نافعة |
| Beni delirtip çılgınca şeyler yaptırıyor. | Open Subtitles | فهو يوقعني في المشاكل يجعلني أقوم بأمور مجنونة. |
| Komik şeyler yapıyorum. | Open Subtitles | أقوم بأمور غريبة جداً |
| Bazen gerçekten kötü şeyler yapıyorum. | Open Subtitles | أحياناً, أقوم بأمور سيئة |
| Iowa'da otelde yaptığım şey gibi bir takım şeyler yapıyorum. | Open Subtitles | أقوم بأمور كالتي قمت بها في الفندق (بـ(أيوا |
| - Yapmamam gereken şeyler yapıyorum. | Open Subtitles | - أقوم بأمور لا ينبغي أن أقوم بها |
| - Başka şeyler yapıyordum. | Open Subtitles | -كنتُ أقوم بأمور أخرى |
| Jess'le olanlar bana normalde yapmayacağım şeyler yaptırıyor. | Open Subtitles | برّمته مع (جيس) يجعلني أقوم بأمور لا أفعلها عادةً |